![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2020/16212
Karar No: 2022/4888
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/16212 Esas 2022/4888 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2020/16212 E. , 2022/4888 K."İçtihat Metni"
İhbarname No : KYB - 2020/99236
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Tavşanlı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.06.2020 tarihli ve 2019/4988 soruşturma, 2020/294 esas, 2020/13 sayılı seri muhakeme usulüne tabi talepnamenin iadesine dair TAVŞANLI 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2020 tarihli ve 2020/140 esas, 2020/398 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 23. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde yapılan değişiklik ile "Seri Muhahakeme" usulüne yer verildiği, bu düzenlemeye istinaden çıkarılan Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliği'nde, seri muhakeme usulünün, uygulama alanının, usule ilişkin düzenlemelerin, usulün teklifinin, yaptırımları belirleme usulünün, Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen talepnamede yer alacak hususların, mahkemece talepnamenin değerlendirilmesinin, talep üzerine verilecek kararlar ile bu kararlara ilişkin itiraz usulünün ve uygulamaya dair diğer hususların belirtildiği,
Bu düzenlemelere göre, 5271 sayılı Kanunu'nun 250/1-a maddesinde belirtilen katalog suçlardan başlatılan soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulünün uygulanacağı, usulüne uygun yapılacak teklif sonrasında Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen talepname üzerine, mahkemesince yapılacak ilk değerlendirme sonucunda, anılan Yönetmeliğin 13/2. maddesinde yer alan düzenleme gereğince talepnamenin eksik düzenlendiği kanaatine varılması halinde, talepnamenin eksikliklerin tamamlanması amacıyla Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesine karar verilecek, talepnamede eksiklik bulunmaması halinde ise anılan Kanun'un 250/9. maddesinde yer alan "(9) Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların gerçekleştiği ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır." ve anılan Yönetmeliğin 13. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "(4) Mahkemece, isnat olunan suçun seri muhakeme usulü kapsamında olmadığı veya Kanunun 250 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen şartların gerçekleşmediği kanaatine varılması hâllerinde talep reddedilir. Bu durumda, dosya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir ve soruşturma genel hükümlere göre sonuçlandırılır."
şeklindeki düzenlemeler uyarınca, talepnamede belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurulacak, aksi takdirde talep reddedilerek soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerekeceği,
Somut olayda, şüpheli hakkında katalog suçlardan olan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan düzenlenen talepnamenin, mahkemesince "..şüpheli hakkında öncelikle CMK.nın 171/2 maddesine göre kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesinin değerlendirilmesi gerektiği, zira CMK.nın 171/2. maddesinin şüphelinin daha lehine olduğu, ancak sabıka kaydı bulunmayan şüpheli hakkında CMK.nın 171/2. maddesi uygulanmadan ve uygulanmama sebebi somut gerekçelerle belirtilmeden talepname düzenlenmiş olduğu" şeklinde gerekçe ile iadesine karar verilmiş ise de; anılan Kanun'un 250. maddesi ile anılan Yönetmelik gereğince eksikliği bulunmayan talepnamenin reddedilerek, soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde iadesine karar vermesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.10.2020 gün ve 2020-10998 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.11.2020 gün ve KYB/2020-99236 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 23. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde yapılan değişiklik ile "Seri Muhahakeme" usulüne yer verildiği, bu düzenlemeye istinaden çıkarılan Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliği'nde, seri muhakeme usulünün, uygulama alanının, usule ilişkin düzenlemelerin, usulün teklifinin, yaptırımları belirleme usulünün, Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen talepnamede yer alacak hususların, mahkemece talepnamenin değerlendirilmesinin, talep üzerine verilecek kararlar ile bu kararlara ilişkin itiraz usulünün ve uygulamaya dair diğer hususların belirtildiği,
Bu düzenlemelere göre, 5271 sayılı Kanunu'nun 250/1-a maddesinde belirtilen katalog suçlardan başlatılan soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulünün uygulanacağı, usulüne uygun yapılacak teklif sonrasında Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen talepname üzerine, mahkemesince yapılacak ilk değerlendirme sonucunda,
anılan Yönetmeliğin 13/2. maddesinde yer alan düzenleme gereğince talepnamenin eksik düzenlendiği kanaatine varılması halinde, talepnamenin eksikliklerin tamamlanması amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilecek, talepnamede eksiklik bulunmaması halinde ise anılan Kanun'un 250/9. maddesinde yer alan "(9) Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların gerçekleştiği ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır." ve anılan Yönetmeliğin 13. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "(4) Mahkemece, isnat olunan suçun seri muhakeme usulü kapsamında olmadığı veya Kanunun 250 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen şartların gerçekleşmediği kanaatine varılması hâllerinde talep reddedilir. Bu durumda, dosya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir ve soruşturma genel hükümlere göre sonuçlandırılır." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, talepnamede belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurulacak, aksi takdirde talep reddedilerek soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerekeceği,
Her ne kadar Tavşanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2020 tarihli ve 2020/140 esas, 2020/398 sayılı kararında, sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile talepnamenin iadesine karar verilmiş ise de;
Somut olayda, Tavşanlı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.06.2020 tarihli ve 2019/4988 soruşturma, 2020/13 talepname sayılı seri muhakeme bilgilendirme tutanağı ile seri muhakeme teklif ve kabul tutanaklarının usulüne ve mevzuat hükümleri kapsamında hukuka uygun olduğu, şüpheli tarafından işlendiği iddia edilen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun seri muhakeme usulü kapsamında olduğu, 5271 sayılı CMK.nın 171/3-c maddesine uygun şekilde yapılan değerlendirmeye göre; anılan suçta hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından daha faydalı olacağının talepnamede belirtildiği ve bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verme yetkisi ve takdirinin de Cumhuriyet Savcısında olduğu, nitekim Tavşanlı Cumhuriyet Başsavcılığınca gerek 2019/4988 soruşturma sayılı dosyada yer alan kabul ve teklif tutanaklarında, şüphelinin bir daha suç işlemeyeceği konusunda geçmiş kişiliği ve görünen hali itibariyle olumlu yönde kanaat oluşması, adli sicil kaydının bulunmaması ve sonuç cezanın adli para cezası olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinin belirtilmiş olduğu, bu haliyle değerlendirildiğinde Cumhuriyet Savcısının takdir yetkisinde olan bir durumun talepname düzenlenmesinin iade sebepleri arasında sayılmadığı gözetilmeden, Cumhuriyet Başsavcılığının
03.06.2020 tarihli, 2020/13 nolu talepnamesinde belirtilen yaptırım doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken talepnamenin iadesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Tavşanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.06.2020 tarihli ve 2020/140 esas, 2020/398 sayılı kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 23.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.