15. Ceza Dairesi 2013/22699 E. , 2016/1697 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ......"ın beraatına; sanıklar ....."ın ise mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili, sanık .... ve sanıklar ..... müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sosyal Güvenlik Kurum Başkanlığı kontrol memurluğu tarafından, 23702.01.011046925.027.08.60 sicil numaralı ve ...... adresinde Kaya Bilgisayar unvanı altında işyeri çalıştıran sanık ....."ya ait firmanın 20/02/2008 tarihinde yapılan denetimi sırasında, sanık ....."nın işyerinde çalışıyor gibi gösterilen sanıklar ....."nın, gösterilen dönemde bu firmada işverenin emir ve talimatı altında fiilen hiç çalışmadıkları ve hizmet görmedikleri halde çalışmış gibi gösterilerek sahte işegiriş bildirgeleri ile sigortalı yapıldıkları, sanıkların bu eylemlerinden dolayı SGK"nın zararının bulunduğu iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda;
A- Sanık ....."nın temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
Beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığından, sanığın temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B- Sanıklar ...... hakkında kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklar ....."ın atılı suçları inkara dair savunmalarının aksine, cezalandırılmalarına yeter, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve atılı suçların sanıklar ..... tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
C- Sanıklar ...... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık......"nın iş yerinde hiç çalışmadığı halde, sahte sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlenip SGK"ya verilmek suretiyle çalışıyormuş gibi gösterilmesi suretiyle tedavi giderlerinden faydalandığı anlaşılmakla; sanıkların eylemlerinin TCK"nın 207/1. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik ve aynı kanunun 158/1-e maddesinde yer alan nitelikli dolandırıcılık suçlarını oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Özel belgede sahtecilik suçu açısından; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiilerinin suç işleme kastı olmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve suçtan elde olunan zarar miktarının 1.554,67 TL olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılıp yerlerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibarelerinin eklenmesi ve nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin kısımlar hükümlerden çıkarılarak elde edilen haksız menfaat miktarının 1.554,67 TL olduğu da gözetilerek temel gün para cezasının “155 gün” olarak belirlenmesine, TCK"nın 62. maddesi uyarınca bu miktardan 1/6 oranında indirim yapılarak “129 gün” e indirilmesine ve aynı kanunun 52/2. maddesi uyarınca beher günün 20 TL hesabı ile sonuç adli para cezasının “2.580,00 TL" olarak hükmedilmesine karar verilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.