17. Hukuk Dairesi 2013/14529 E. , 2015/574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 20.01.2015 Salı günü davacı ... vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, İİK"nun 278/III-2 maddesinde aktin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitlerin bağışlama hükmünde sayılacağı ve iptale tabi olacağının öngörülmekte olduğu, devamlılık arz eden yargısal uygulamalara göre taşınmazın tapudaki satış değeri ile gerçek değeri arasında bir misli ve daha fazla farkın fahiş olarak kabulü gerektiği,söz konusu maddenin uygulandığı hallerde 3.kişinin iyi niyetli yada borçlunun alacaklısından mal kaçırmak kastıyla hareket ettiği konusunu bilip bilmemesinin önem arzetmediği,somut olayda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 100.000.00 TL. ipotekle birlikte 64.000.00 TL. bedelle borçlu davalı ... tarafından diğer davalı ...’a satılmış olup aynı taşınmazın tasarruf tarihi itibariyle gerçek değerinin ise 623.795.00 TL. olduğunu bilirkişiler tarafından belirlenmiş olmakla ivazlar arasında bir mislini aşan fahiş fark bulunduğu,ancak taşınmazı borçlu davalıdan satın alan üçüncü kişi konumundaki davalı ... tapuda düzenlenen resmi akit tablosunda yazılı olan satış bedelinden ayrı olarak banka vasıtası ile de ödemelerde bulunduğunu bildirdiği,dosya arasında bulunan banka dekontlarının incelenmesinde davalı ... vekili olarak tapuda işlem yapan ... tarafından borçlu davalı ...’a 01.09.2009 tarihinde 28.700.00 TL, 30.10.2009 tarihinde 23.300.00 TL., 01.09.2009 tarihinde 484.25 TL ödendiği, davalı ... tarafından vekili olan ...’a satış bedelinin ödenmesi amacı ile 85.000.00 TL. gönderdiği, yine 140.000.00 TL.nin ipotek alacaklısına ödendiği, böylece toplam satış bedelinin tapuda ödenen bedelle birlikte toplam 341.484.25 TL. olduğunun anlaşıldığı,bu durumda ivazlar arasında bir mislini aşan fahiş fark bulunmadığı gibi davalı ...’ın borçlunun alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğu da kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gibi; kabule göre de davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacının dayandığı icra takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği halde davacının dava dilekçesinde bildirdiği dava değeri üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesinin de isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı gereğince dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı,davalı 3.kişinin kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.