Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15289
Karar No: 2020/7233
Karar Tarihi: 12.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15289 Esas 2020/7233 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil talebiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüyle birçok hissenin iptaline ve tesciline karar vermiştir. Ancak, taşınmazların değeri keşfedilmeden dava değeri belirlendiği için harç tamamlanmamış ve hüküm infaza uygun değildi. Ayrıca, hükümde davacıların kimlik bilgileri ve tescil edilen hisseleri açıkça belirtilmemişti. Bu nedenle, davacı ve bir kısım davalıların temyiz itirazları kabul edilerek, hüküm bozulmuştur. Kararda Borçlar Kanunu'nun 22. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve 716. maddeleri, Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi, Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi açıklayıcı bir şekilde geçmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/15289 E.  ,  2020/7233 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    .


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.01.2001 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, davalıların Kahramanmaraş 2. Noterliğince düzenlenen 31/08/1972 tarih ve 5820 yevmiye numaralı, 30/05/1972 tarih 3331 yevmiye numaralı iki adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile, davacıların murisi Mehmet Zekeriya Dedeoğlu’na 9 adet gayrimenkulün satışını vaat ettiklerini, satışı yapılan 7 adet taşınmazın daha önceden müvekkillerine tapudan intikalinin yapıldığını, davaya konu iki adet taşınmazın tapuda devri yapılmadığını, tescili talep edilen taşınmazların 1463 ada 1 ve 2 parsel numaralarını aldığını, taşınmazların tamamının zilyetliğinin müvekkillerinin murisine teslim edildiğini iddia ederek dava konusu taşınmazlarda davalıların hisselerinin iptali ile müvekkilleri adına tesciline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ......vekili hak düşürücü sürenin geçtiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 1-)1463 ada 22 parselde davalılar ....... ve ... adına olan ayrı ayrı 707/28800 tapu hisselerinin iptaline ve toplam 11312/460800 hisse olarak davacılar adına Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinin 03/07/1989 tarih 1989/653 Esas, 1989/564 Karar sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında tesciline, 2-) 1463 ada 24 parselde ... adına olan 43/240 hissenin 1/5"i olan 43/1200 hissenin ve ... adına olan 11/160 hissenin iptaline, davacılar adına Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinin 03/07/1989 tarih 1989/653 Esas, 1989/564 Karar sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz etmişlerdir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi gereğince “Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men"i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır.” (1) sayılı Tarifede “Yargı Harçları” başlığı altındaki “III-Karar ve İlam Harcı” alt başlığında ise nispi harcın, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden belirleneceği belirtilmektedir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır.
    Somut olaya gelince; dava değeri 2.000.000.000 TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harç alınmıştır. Mahkemece davaya konu taşınmazların satış vaadine konu hisselerinin değeri keşfen belirlenip bu miktar üzerinden harç tamamlattırılması ve bundan sonra esas hakkında hüküm kurulması gerekirken harcın tamamlattırılmadığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda mahkemece, taşınmazlar başında keşif yapılarak satış vaadine konu hisselerin değerinin belirlenmesi ve eksik harç tamamlattırıldıktan sonra bir hüküm kurulması gerekmektedir.
    Harç tamamlattırılmadan esasa dair hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, 1463 ada 22 parsel sayılı taşınmaz açısından iptaline karar verilen toplam hisse miktarı yanlış hesaplandığı gibi, davacıların isim ve soy isimlerinin yazılmak sureti ile kimlik bilgilerinin eksiksiz açıklanması ve her bir davacı adına tescil edilen hisse miktarlarının açıkça gösterilerek infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken mirasçılık belgelerine atıf yapılarak, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi