Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/25804
Karar No: 2014/10762
Karar Tarihi: 05.05.2014

Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/25804 Esas 2014/10762 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2013/25804 E.  ,  2014/10762 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması
    Hüküm : Beraat


    Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılanlar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    En az üç veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına çıkmayacağı yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, herhangi bir aracı vasıta olarak kullanmadan, yüz yüze gerçekleştirdikleri, ancak özel bir çaba gösterilerek duyulabilecek, aleni olmayan, söze dayalı, sesli düşünce açıklamalarının, söyleşinin tarafı olan kişi veya kişilerce, ilgililerinin rızası olmaksızın, akustik olarak tekrar dinlenebilmesi imkanını sağlayan bir aletle kaydedilmesi, TCK"nın 133/2. maddesinde kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması başlığı altında suç olarak tanımlanmıştır. Anılan suçun oluşabilmesi için, söyleşinin, “aleni olmaması”; yani, “belirsiz sayıda kişinin, ayrıca bir çaba harcamadan, rahatlıkla duyabileceği ve algılayabileceği şekilde konuşulmaması” gerekli ve yeterli olup, söyleşi içeriğinin suçun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Buna göre, söyleşi; gizlilik taşıyan ve özel yaşam alanı kapsamında yer alan konularla ilgili olabileceği gibi, herkes tarafından bilinen veya anlamsız ya da sıradan hususlar hakkında da olabilir.
    Elverişli bir aletle dinlenilen veya kaydedilen konuşma veya söyleşiden elde edilen bilgiler sayesinde kendi veya üçüncü kişi lehine, maddi ya da manevi yarar, yani; fayda veya avantaj sağlanması; bu bilgilerin, menfaat karşılığı olsun ya da olmasın, ilgilisi dışındaki kişi veya kişilere verilmesi ya da diğer kişilerin dolaylı olarak bilgi edinmelerinin temin edilmesi, TCK"nın 133/3. maddesinde ayrıca suç olarak tanımlanmış olup, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 80. maddesi ile TCK"nın 133/3. maddesinde yapılan değişiklikle kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verilerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi eylemi suç olarak düzenlenmiştir.
    Ancak kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntülerini dinleme, izleme ya da kaydetme eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği,
    Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre, katılanların baroya kayıtlı avukat oldukları ve aynı büroda birlikte çalıştıkları, sanıklardan ..."in 23.05.2011 tarihinde boşandığı eşi ....in, katılanların alacaklı vekili olduğu takip dosyasının borçlusu olduğu, sanık ..."in, ..."in borcuna karşılık haciz için evine gelen katılanlara icra kefili sıfatıyla 17.05.2011 tarihinde senet verdiği, senedin vadesi gelmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine katılanların haciz işlemi için sanığın evine gittiklerinde sanık ile eşinin senet verildikten sonra anlaşmalı boşandıklarını öğrenmeleri üzerine takip borçlusunun evi olmadığı gerekçesiyle haciz işlemini gerçekleştiremedikleri, aynı gün sanık ..."in yakını olan diğer sanık ... ile birlikte daha önce verdiği senetle ilgili olarak konuşmak üzere katılanların bürosuna giderek burada katılanlarla yaptığı konuşmaları rızaları olmadan sanık ..."in yardımıyla cep telefonu ile kayda alarak katılanların kendisinden tehditle senet aldığı iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayetinde delil olarak sunduğunun iddia edildiği olayda;
    Sanık ..."in, aksi kanıtlanamayan, eski eşinin ticari borcundan dolayı katılan ..."in yanında kimse olmadan eve geldiği ve kendisini tehdit ettiği, bunun üzerine kendisinin de senedi imzaladığı, konuşmak için sanık ..."le birlikte avukatın bürosuna gittiklerinde avukatın sürekli olarak kendilerini tersleyip küçük düşürücü kelimeler kullanması ve oradan gitmelerini istemesi üzerine, kendisinin de ani bir karar ile konuşmaları kayıt etmek için telefonunu açtığı, bir süre sonra odaya diğer katılanın da geldiği, ses kaydını yaptığını sanık ..."in bilmediği yönündeki savunması ile aynı doğrultudaki sanık ..."in, kesinlikle ...."in konuşmaları kayıt ederken her hangi bir yardımda bulunmadığı, kendisinin konuşmaları kaydettiğini bürodan çıkınca kendisinden öğrendiği, atılı suçlamayı kabul etmediği yönündeki savunması ile CD çözümüne ilişkin bilirkişi raporunda, konuşmada bir bayan ile birden fazla erkek olduğu, konuşmada şive tam ayırt edilemediğinden erkekler arasında ayırım yapılamadığı, tarafların icra kefili sıfatıyla imzalanan bir senete ilişkin konuştuklarının belirtilmesi karşısında; sanık ..."in, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen bir durumda kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, avukat odasında kendisiyle diğer kişiler arasında geçen aleni olmayan bir söyleşiyi diğerlerinin rızası olmadan cep telefonu ile kayda alarak avukatlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi olduğu, sanığın eyleminin hukuka aykırı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı gibi konuşma kayıtlarını üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, kendisinden tehditle senet alındığı iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle de hareket etmediği, sanık ..."in ise, atılı suça iştirak ettiğine ilişkin mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanıkların beraatlerine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, gerekçede her ne kadar, sanık ..."e atılı suçun, kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaların taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinlenmesi veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydedilmesiyle oluşacağı, taraflardan birinin konuşmayı kaydetmesi halinde bu suçun oluşmayacağı belirtilerek sanığın beraatine karar verilmiş ise de, gerekçesi yanlış olan hükmün, sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılama sonunda, sanık ..."e yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, sanık ..."e yüklenen suçun ise sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan ..."in bir nedene dayanmayan, katılan ..."in, sübuta, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi