13. Hukuk Dairesi 2016/19994 E. , 2019/11992 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI-KARŞI DAVALI : ... vekili avukat ...
DAVALI-KARŞI DAVACI : ... vekili avukat ...
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının da aralarında bulunduğu tüm kat malikleri ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre taşınmazın üzerinde bulunan binanın yıkılıp yerine yenisinin yapılacağını, ancak davalıya ait bağımsız bölüm üzerinde konut kredisinden kaynaklı ipotek bulunduğundan yıkım kararının alınamadığını, yıkım kararı alınabilmesi için davalının kredi sözleşmesinden kaynaklanan tüm borcunu ödeyerek dava dışı ipotek alacaklısı bankanın kredi sözleşmesinden doğan alacağını temlik aldığını, yıkım kararı alınabilmesi için ipoteği kaldırdığını, ancak davalının borcunu ödemediğini bu nedenle hakkında icra takibi başlattığını, fakat davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın kaldırılması davasının reddedildiğini ileri sürerek; davalının ödemesi gereken 18.500,00 TL"nin borcun doğduğu tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, asıl davanın reddini istedikten sonra karşı davasında kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle yapımı taahhüt edilen binanın projeye aykırı yapıldığını, bu nedenle iskan ruhsatının geç alındığını ileri sürerek, sözleşme hükümleri gereği gecikme nedeniyle ödenmesi gereken 35.400,00 TL"nin faiziyle birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı(karşı dava davacısı)nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece her ne kadar asıl davanın kabulüyle 18.500,00 TL"nin 01/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmişse de, faizin başlatıldığı tarih davacının davalının kredi borcunu ödediği tarih olup, davalı o tarihte temerrüde düşürülmüş değildir. Hal böyle olunca faizin, davacının banka alacağını temlik aldıktan sonra icra takibiyle borcun ödenmesini davalıdan talep ettiği tarih olan 11/02/2011 (takip) tarihinden itibaren işletilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı sebebidir.
Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın "Davacı-davalının davasının kabulü ile 18.500,00 TL"nin 01.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki 1. paragrafının "Davacı-davalının davasının kabulü ile 18.500,00 TL"nin 11.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine " şeklinde düzeltilerek onanması HUMK m.438/7 hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı (karşı dava davacısı)nın sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın "Davacı-davalının davasının kabulü ile 18.500,00 TL"nin 01.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki 1. paragrafının "Davacı-davalının davasının kabulü ile 18.500,00 TL"nin 11.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine " şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu asıl dava yönünden kapalı, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu karşı dava yönünden açık olmak üzere, 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.