MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK 158/1-f-son, 52/2-4 ve 204/1 uyarınca mahkumiyet

Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyete ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın katılandan aldığı mal karşılığında, yetkili temsilcisi olmadığı ... Şirketine ait 25/11/2006 keşide tarihli 7.500 TL meblağlı ve 02/12/2006 keşide tarihli 7.000 TL meblağlı çekleri yetkiliymiş gibi şirket adına imzalayıp verdiği ve bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın alınan savunmasında söz konusu ... isimli firmanın yetkilisinin oğlu ... olduğunu ve onun bilgisi ve yetkilendirmesiyle suça konu çekleri keşide ettiğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, şirketi temsile yetkili sanığın oğlu ...."ın dinlenilerek sanığa çek keşide etmesi konusunda dosyada mevcut .... Noterliğinin 23/07/2004 tarihli sanığa ait imza beyannamesi de nazara alınmak suretiyle yetki verilip verilmediği ve keşide edilen çeklerden haberi olup olmadığının sorulması, ayrıca sanık ile katılanın önceden de ticari ilişkilerinin bulunması nedeniyle, sanığın evvelce kendi imzası ile keşide ettiği çekler olup olmadığı ve bunların ödenip ödenmediği konusunun ilgili bankalardan sorulması sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de,
Hükmolunan adli para cezası tayininde 5237 sayılı TCK"nın 61/8 maddesi hükmü karşısında adli para cezası hesaplanırken bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik arttırma ve indirimlerin gün üzerinden yapılması ve sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması sonucu belirlenmesi gerektiği halde doğrudan adli para cezasına hükmedilmesi sonucu sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.