20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2376 Karar No: 2019/5304 Karar Tarihi: 14.10.2019
Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2376 Esas 2019/5304 Karar Sayılı İlamı
Özet:
ADANA 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet hükmü verildiği belirtilmiştir. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olduğu, delillerin gerekçeli kararda gösterildiği ve sanığın eyleminin kesin verilere dayandırılarak tespit edildiği ifade edilmiştir. Ancak, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın dosyada bulunmaması ve suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen bir suç olmasına rağmen gizli soruşturmacı görevlendirilerek elde edilen delillerin delil olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. CMK'nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda belirtilen ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. CMK'nın 140. maddesi ise teknik araçlarla izleme ve görüntüleme işlemleri için de benzer şartları belirtmektedir.
20. Ceza Dairesi 2017/2376 E. , 2019/5304 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA İLGİLİ BİLGİLER Mahkeme : ADANA 9. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin Adana 8. Sulh Ceza Mahklemesi’nin 13.02.2013 tarihli 2013/202 D.İş sayılı kararının dosya içerisinde bulundurulmaması, 2- Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK"nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir. Dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, suç tarihi itibariyle örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; CMK"nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK"nın "Teknik Araçlarla İzleme" başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve CMK"nın 140. maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Mahkemece suçun sübutu gizli soruşturmacı faaliyetleri ile teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen kayıtlara ve sanığın ikrarına dayandırılmıştır. CMK"nın 217. maddesine göre sanıklara atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Hukuka uygun olmayan teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen delile dayanılarak sübuta gidilmesi mümkün değildir. a- Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma - temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi ise CMK"nın 139/3. maddesi hükmü de gözetilerek tanık olarak dinlenilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b- Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 140. maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin verilmiş bir kararın bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hukuki denetime olanak sağlayacak şekilde aslı veya onaylı örneği getirtilerek bu dosya içine konulması; yoksa bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceği hususu gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.