23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4278 Karar No: 2019/666 Karar Tarihi: 21.02.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4278 Esas 2019/666 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/4278 E. , 2019/666 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, davacının ortağı olduğu ...Sorumlu Tarımsal Kalkınma Kooperatifine davalı idarenin bir kısım krediler verdiğini, kooperatif tarafından borcun ödenmemesi üzerine doğrudan kefil durumunda olan müvekkili aleyhine haksız başlatılan ... takibine süresinde itiraz edilmemesi üzerine kesinleştiğini, davalının önce kooperatife başvurmasının gerektiği, kooperatif ortaklarının sorumluğunun ise ortaklık paylarıyla sınırlı ve ikinci dereceden olduğunu, davalı idarenin aynı alacaktan dolayı birden fazla ... takibi başlattığını ileri sürerek müvekkilinin ... Müdürlüğünün 2009/254 Esas sayılı ... dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötü niyet tazminatını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kooperatif borcuna şahsi kefaletini verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ortağı olduğu kooperatifin değişik tarihlerde davalı kurumdan krediler kullandığı, davacınında bu kredilerin kullanılması sırasında kefil olduğu, kooperatif tüzel kişiliğinin bu krediden kaynaklı ödeyemediği borçlarından dolayı asli sorumluluğunun olduğu halde davalı idare tarafından kooperatif tüzel kişiliği hakkında başlatılmış bir ... takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının ... Müdürlüğünün 2009/254 Esas sayılı takip dosyasında borcu bulunmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ortağı davacının borçsuzluğunun tespiti istemli açılmış menfi tespit davasıdır. Kredi sözleşmesinin kefil tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalanması ve kullanılan kredinin ödenmemesi halinde alacaklı TBK’nın 586/1. maddesi uyarınca isterse asıl borçluya isterse kefile doğrudan ... takibi yapabilir. Somut olayda dosyada bulunan sözleşmeye göre davacının kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, bu nedenle dava konusu krediden sorumlu bulunduğu anlaşılmakta olup mahkeme gerekçesinde yazılı olduğu şekilde dava konusu uyuşmazlıkta Kooperatifler Kanunu"nun 28. ve 29. maddelerini uygulama olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek davacının borçlu olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.