Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3233
Karar No: 2018/11638
Karar Tarihi: 07.06.2018

a ilişkin olarak; - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/3233 Esas 2018/11638 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/3233 E.  ,  2018/11638 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/226 esas, 2018/47 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 08/05/2018 gün ve 94660652-105-03-5797-2018-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2018 gün ve 2018/41387 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Her ne kadar Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesince, sanık hakkında daha önce işlediği başka bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle, yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğine dair hüküm kurulmuş ise de;
    Dosya kapsamına göre, sanığın suç tarihi itibari ile sabıkasının bulunmadığı gibi suç tarihinden sonra sabıkasına işlenen İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2016 tarihli ve 2016/50 esas, 2016/408 sayılı ilamına konu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 24/11/2016 tarihinde kesinleştiği, incelemeye konu Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/226 esas, 2018/47 sayılı kararına ilişkin suçun ise 09/09/2016 tarihinde işlendiği, bu haliyle suç ve kesinleşme tarihi itibari ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir hal olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/226 esas, 2018/47 sayılı kararının, sanığın suç tarihi itibari ile sabıkasının bulunmadığı gibi suç tarihinden sonra sabıkasına işlenen İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2016 tarihli ve 2016/50 esas, 2016/408 sayılı ilamına konu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 24/11/2016 tarihinde kesinleştiği, incelemeye konu Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/226 esas, 2018/47 sayılı kararına ilişkin suçun ise 09/09/2016 tarihinde işlendiği, bu haliyle suç ve kesinleşme tarihi itibari ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir hal olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Tehdit suçundan sanık ... hakkında TCK"nın 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca hüküm kurulurken, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar kurulmasında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III-Hukuksal Değerlendirme:
    Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK"nun 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi ile kabul edilmiş, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 23. maddesiyle 5271 sayılı Kanunun 231. maddesine eklenen 5 ila 14. fıkrayla büyükler için de uygulamaya konulmuş, aynı kanunun 40. maddesi ile 5395 sayılı Kanunun 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılıklar hariç tutulmak kaydıyla çocuk suçlular ile yetişkin suçlular, hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı şartlara tâbi kılınmıştır.
    Başlangıçta yalnızca yetişkin sanıklar yönünden ve şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak hükmolunan, bir yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezaları için kabul edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklikle, Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar istisna olmak üzere, iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezalarına ilişkin tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiş, maddenin altıncı fıkrasına, 25/07/2010 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesiyle "sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." cümlesi eklenmiş, yine maddenin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" cümlesi eklenmiştir.
    5560, 5728, 5739, 6008 ve 6545 sayılı Kanunlarla 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde yapılan değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için;
    1) Suça ilişkin olarak;
    a- Yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası olması,
    b- Suçun Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması,
    2) Sanığa ilişkin olarak;
    a- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    b-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
    c-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,
    d-Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair bir beyanının olmaması,
    e-Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmemiş olması,
    Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Tüm bu şartların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve onsekiz yaşından büyük olan sanıklar beş yıl, suça sürüklenen çocuklar ise üç yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulacaktır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin bir değerlendirme yapılması için, yargılamanın herhangi bir sujesinin talepte bulunması şart değildir. Maddede öngörülen şartların oluşup oluşmadığı ve bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı hakim tarafından her olayda re"sen değerlendirilip takdir edilmeli ve denetime imkan verecek biçimde kararda gösterilmelidir.
    İncelenen dosyada;
    Sanık ... hakkında tehdit suçundan kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde, Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/226 esas, 2018/47 sayılı kararıyla sanığın, TCK"nın 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hakkında daha önceden CMK"nın 231. maddesinin uygulanmış olması nedeni ile yeniden uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, netice cezanın tür ve miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğu,
    Sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde; İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/10/2016 tarihli 2016/50 esas, 2016/408 sayılı kararıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir adet kaydın bulunduğu, bu kararın 24/11/2016 tarihinde kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle CMK"nın 231. maddesinin sekizinci fıkrasına, birinci cümleden sonra gelmek üzere, "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" şeklindeki cümle eklenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir karar verilmiş ise, denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suç nedeniyle tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyecektir. Peki bu koşul suç tarihi itibariyle mi yoksa karar tarihi itibariyle mi değerlendirilmelidir?
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eder ve sonuçları itibariyle karma bir özelliğe sahiptir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, CMK"nın 231. maddesinin onuncu fıkrası uyarınca geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak kamu davasının düşmesine karar verilecek, bu niteliğiyle sanık ve devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun hem maddi ceza hukukunu hem de ceza usul hukukunu içerisinde barındıran bu özelliği dikkate alındığında, suç işlendikten sonra bu kurumla ilgili olarak yapılan düzenlemeler sanığın aleyhine ise, TCK"nın 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki düzenleme nedeniyle geriye yürütülemeyecek ve ancak suç tarihinde yer alan yasal düzenlemeye göre sanığın hukuki durumu değerlendirilebilecektir.
    Somut olayda; sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/10/2016 tarihli 2016/50 esas, 2016/408 sayılı kararı 24/11/2016 tarihinde kesinleşmiştir. Sanık incelemeye konu tehdit suçunu ise 09/09/2016 tarihinde yani adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden önce işlemiştir. Sanık suç tarihi itibariye sabıkasız olduğu için "denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" şeklindeki düzenleme sanık yönünden somut olayda uygulanamayacaktır. Bu durumda, CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen ve yukarıda hukuki değerlendirme bölümünde ayrıntılarıyla açıklanan diğer koşullar değerlendirilerek, sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda bir karar verilecektir.
    Bu açıklamalar karşısında; sanık hakkında daha önceden CMK"nın 231. maddesinin uygulanmış olması nedeni ile yeniden uygulanmasına yer olmadığına dair Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/226 esas, 2018/47 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Sinanpaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2018 tarihli ve 2017/226 esas, 2018/47 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi