Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın yokluğunda verilen hükmün son savunmasında verdiği adres yerine mernis adresine çıkarılarak usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle verilen 06/11/2013 tarihli ek karar ve eski hale getirme talebinin reddine ilişkin karar kaldırılarak, sanık hakkındaki yaralama suçunun kanun yararına bozma ile yargıtay incelemesinden geçmiş olması nedeniyle tehdit ve hakaret suçlarının incelemeye esas alınması gerektiğinin kabulü ile dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığın aşamalarda ilk önce müştekinin kendisinin üzerine sopa ile yürürdüğünü ve küfrettiğini savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2-TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren mahkumiyetin tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması, 3-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nun temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.