1. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5121 Karar No: 2013/10244
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/5121 Esas 2013/10244 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, projesine uygun hale getirilmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 1 nolu bağımsız bölümün mimari projesine uygun hale getirilmesi isteğiyle davayı açtığı görülmektedir. Ana yapının mimari projesine uygun hale getirilmesini isteme hakkının bulunduğu tartışmasızdır. Bu nedenle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararda, 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı açıklaması yapılmamıştır.
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, projesine uygun hale getirilmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kat irtiafakı kurulu 134 parsel sayılı taşınmazda 1 nolu bağımsız bölümün davacı, 2 nolu bağımsız bölümü ise davalı adına kayıtlı olduğu, 1 nolu bağımsız bölümün öncesinde kat irtifakı ile davalı adına tescil edildiği, ondanda satış suretiyle bir kaç kez eldeğiştirerek en son davacı adına sicil kaydının oluştuğu, tasdikli mimari projeye göre krokide (A) harfi ile gösterilen 12.30 m² lik bölümün davacıya ait 1 nolu bağımsız bölümde olması gerekirken davalıya ait 2 nolu bağımsız bölüm içinde bırakıldığı anlaşılmaktadır. Çekişme konusu taşınmaz üzerindeki ana yapıda bulunan bağımsız bölümler üzerinde kat irtifakı kurulduğuna göre uyuşmazlık da müşterek mülkiyet hükümlerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Davacının, 1 nolu bağımsız bölümün mimari projesine uygun hale getirilmesi isteğiyle eldeki davayı açtığı görülmektedir. Bilindiği üzere; asıl olan yapının tasdikli mimari projesidir. Projesine aykırılık teşkil eden fiili duruma hukuken değer verilemeyeceği tartışmasızdır. Başka bir ifadeyle, mülkiyet hakkından kaynaklanan bütün hak ve mükellefiyetlerin alıcısına geçeceği, yeni mülkiyet sahibinin de mülkiyet hakkından doğan haklardan yararlanacağı ve yapının mimari projesine uygun hale getirilmesini isteme hakkının bulunduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, ana yapının yapı inşaat (mimari) projesi esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.