15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/25311 Karar No: 2016/1645 Karar Tarihi: 16.02.2016
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/25311 Esas 2016/1645 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir şirkette şoför olarak çalışan sanığın, kullandığı soğutmalı araçların soğutma sistemleri elektrikle çalıştığı halde mazotla çalışıyor gibi gösterip mazot parası aldığı eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu ve sanığın mahkumiyetine karar verdiğini belirtmiştir. Sanık, aynı suçu değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği için zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edildiği ve adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmediği için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkeme kararında, sanığın suçu işlediği TCK'nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin ettiği vurgulanmaktadır. Kararda, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini yapıldığı belirtilmektedir. Bu nedenle, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla \"30 gün\", \"25 gün\" ve \"500 TL\" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sı
15. Ceza Dairesi 2013/25311 E. , 2016/1645 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılan vekilinin 09/04/2012 tarihli dilekçesinin temyiz talebine cevap niteliğinde olduğu, temyiz talepli olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki katılan vekilinin temyiz talebinin süreden reddine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir. Sanığın, katılan şirkette şoför olarak çalıştığı dönemde kullandığı soğutmalı araçların soğutma sistemleri elektrikle çalıştığı halde mazotla çalışıyor gibi gösterip mazot parası aldığı şeklinde gerçekleşen eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün”, ”25 gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün“, ”4 gün” ve “80 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.