13. Hukuk Dairesi 2016/22830 E. , 2019/11983 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, taşınmazını dava dışı oğlu..."nun dava dışı ... Otomotiv ve Endistriyel Madeni Yağlar San. Tic. Ltd. Şti."ne olan borcu için anılan şirket lehine teminat olarak verdiğini, şirket yetkisilinin talimatı üzerine söz konusu dairenin ... Ltd. Şti"nin muhasebe müdürlüğünü yapan davalı tarafa tapuda devir ve tescil ettirildiği, aradaki sözlü anlaşmaya göre..."nun ... Ltd. Şti"ne borcu bittiğinde söz konusu dairenin kendisine ya da oğluna iade olunacağının kararlaştırıldığını, borç bitmesine rağmen davalının vekalet verdiği, ......."in daireyi dava dışı ... Başar Tuncer"e sattığını, dairenin bedelini ödemesi gerektiğini ileri sürerek; 70.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı 22.02.2016 tarihli dilekçe ile talebini ıslah ederek 80.000,00 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 80.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki dava ile, teminat olarak verdiği taşınmazın değeri olan 70.000,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 22.02.2016 tarihli dilekçe dilekçe ile talebini ıslah ederek 80.000,00 TL"ye çıkarmıştır. Mahkemece hükmedilen alacak miktarına dava tarihinden itibaren faiz uygulanmıştır. 6098 sayılı B.K.’nun 117.maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Öyle olunca, davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığından, mahkemece, hükmedilen alacağın dava dilekçesinde talep edilen 70.000,00 TL"sine dava, ıslah edilen 10.000,00 TL"ye ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinin tümüyle hükümden çıkartılarak yerine “Davanın kabulüne, 80.000,00 TL alacağın 70.000,00 TL"nin dava, 10.000,00 TL"nin ıslah tarihi olan 22.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.