10. Hukuk Dairesi 2014/14416 E. , 2015/3870 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava,...... sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinin gerektiğinin, tahsis talep tarihini takip eden ay başı olan 01.01.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının ve aylıkların yasal faizi ile birlikte tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde, davacının sigortalı çalışmalarının başlangıcının 15.02.1990 olarak kabul edilmesi gerektiğinin ve tahsis koşullarının oluştuğu 15.02.2014 tarihini takip eden aybaşı olan 01.03.2014 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine hüküm kurularak, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .....tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde, “Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
HGK’nun 28.05.2008 günlü 2008/10-370 Esas, 2008/410 Karar sayılı ilamında benimsendiği ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 326. maddesinde belirtildiği üzere yargılama giderlerinden davada haksız çıkan tarafın sorumlu olduğu ve davanın
kısmen reddi nedeniyle, davalı yararına yargılama giderine ve hükmedilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmelidir.
Mahkemece, hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde, dava açıldığında henüz tahsis şartları oluşmadığı ve yargılama sırasında oluşması nedenile davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına dair hüküm kurulmasına rağmen, hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinde harç hariç yargılama giderinin davalıdan tahsiline yönelik hüküm kurularak çelişki oluşturulması ve davanın kısmen kabulüne rağmen, kabul red oranına göre yargılama giderinin ve davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince temyiz dilekçelerinin kapsamına göre düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ve temyiz edenin sıfatına göre; hüküm fıkrasının yargılama gideri ile ilgili üçüncü ve dördüncü bentlerinin tamamen silinmesine, hüküm fıkrasında 3. bent olarak “davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç dışında kalan 351,00 TL.’nin kabul red oranına göre 234,00 TL’sinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, hüküm fıkrasında 4. bent olarak “davalı Kurum kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan ........... göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.