Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece  davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kaydında malik görünen kişinin kayıtta yeralan soyadının silinmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; uyuşmazlık konusu 5876 ada 10 parsel ve 5783 ada 46 parsel sayılı taşınmazların geldisi olan 224 ve 378 kadastral parsellerin 1963 yılında senetsizden N.. kızı Ş..T..adına tespit işlemi gördüğü ve bilahare anılan kişi adına tescillendiği, davacının, kayıt maliki N.kızı Ş.T., T. olan soyadının iptali isteği ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Ancak, Nüfus Müdürlüğüne yazılan 23.03.2011 tarihli müzekkere cevabında,  T..köyü nüfusuna kayıtlı N. ve E..dan olma 1914 doğumlu Ş..T..isimli bir başka kişinin olduğu bildirildiğine göre, uyuşmazlık artık çekişmesiz yargıdan çıkıp mülkiyet ihtilafına esas çekişmeli yargıya dönüşmüştür. Bu tür davaların  kayıt malikine veya  kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına karşı açılması gerekirken, Tapu Müdürlüğüne karşı açılan eldeki davada, davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; Tapu Sicil Tüzüğü"nün 25.maddesine göre, soyadının tapu kütüğünde zorunlu olarak bulunması gereken unsurlardan olup, kayıt malikinin T.. olan soyadının silinmiş olması bu nedenle de doğru değildir.
Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,  18.06.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.