13. Hukuk Dairesi 2016/25594 E. , 2019/11982 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının vekili olduğunu ve Finike Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/306 esas sayılı dosyasını takip ettiğini, davalı ile sözlü olarak 325.000,00 TL için anlaşıldığını, davalının vekalet ücretini ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"lik kısmının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve dava masrafları ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir,
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 325.000,00 TL"nin 15/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı avukat, müvekkilinden vekalet ücreti ile masraf alacağının tahsilini istemiştir. Davacı avukatın takip ettiği dosya değerlendirildiğinde; Hasyurt arsa ve konut yapı kooperatifi tarafından davalıya karşı inşaatın süresinde tamamlanmaması nedeniyle açılan inşaat sözleşmesinin devri ve inşaat yapım sözleşmelerinin feshi davasını takip ettiği ve bu durumda davalının 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici vasfını taşımadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya bakmaya genel mahkeme görevli olmasına rağmen, Tüketici Mahkemesi tarafından karar verilmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda, mahkemece, genel mahkemeler görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre kararı temyiz eden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.