15. Ceza Dairesi Esas No: 2021/5308 Karar No: 2021/5099 Karar Tarihi: 17.05.2021
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/5308 Esas 2021/5099 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum oldu. Ancak sanık, mahkumiyet hükmünü tebliğ almadığından bahisle, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz başvurusunda bulundu. Yapılan incelemede, sanığa yapılan tebligatın usule aykırı olduğu belirlendi. Ayrıca, sanığın hükümden sonra öldüğü de tespit edildi. Dolayısıyla, hakkında açılan kamu davası düşürülecek. Kararda TCK'nın 157/1, 52 ve 53. maddelerine atıfta bulunuldu. Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1-2, 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddeleri de detaylı bir şekilde açıklandı.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2021/5308 E. , 2021/5099 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık, 30/06/2016 tarihli dilekçesiyle, yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünü tebliğ almadığından bahisle eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz başvurusunda bulunduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesinde olduğu ve mahkemenin 02/08/2016 tarihli sanığın eski hale getirme isteminin reddine ilişkin ek kararının hukuki değerden yoksun bulunduğu anlaşılmakla yapılan incelemede; 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliği için sanığın sorgusunda beyanı alınırken bildirmiş olduğu en son adresi esas alınarak doğrudan "mernis adresi" ibareleri ile çıkarılan ve Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, bu nedenle sanığın 30/06/2016 tarihli dilekçesi ile yaptığı temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın hükümden sonra 13/12/2020 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS"ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.