Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1376
Karar No: 2014/4306

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1376 Esas 2014/4306 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/1376 E.  ,  2014/4306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine, ... Köyü 6058 ada 4 sayılı taşınmazın orman tahdidi içinde iken 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, genel arazi kadastrosunun 07.03.1961 tarihinde kesinleştiği, 14.3.2009 tarihli Resmî Gazete yayınmanarak yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesiyle yapılan değişiklik uyarınca 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dava tarihi itibariyle dolduğu gerekçesi ile Hazine tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 20.10.2011 gün ve 2011/12806 E. - 11852 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Hazinenin, çekişmeli taşınmazın 1948 yılında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile 1956 yılında ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturduğu ve taşınmazın kadastro tesbit tarihinden sonra Hazine adına adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla temyize konu davayı açtığını, davacının; genel arazi kadastrosundan önceki hukukî sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukukî edene dayanarak iptal ve tescil istediğinden, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı gibi 766 sayılı Kanunun 46/2 ve 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddeleri gereğince de ikinci kadastro yolsuz (T.M.K."nun 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağını ve T.M.K.’nun 1026. (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince tapu sicili hiç bir süreye bağlı kalınmadan her zaman iptal edilebileceğini, davalının taşınmazın niteliğini görmeden satın almasının hayatın olağan akışına ve yaşam kurallarına uygun olmayacağından, davalının tapuya güven ve iyi niyet kurallarından faydalanamayacağını, mahkemece davanın esasına girilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Yargıtay bozma ilâmı sonrası mahkemece 6292 sayılı Kanun uyarınca gerekli işlemler yapılarak tapu kaydı üzerindeki 2/B şerhi kaldırıldığından davanın konusu kalmadığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına, dava açıldıktan sonra dava konusuna ilişkin kanunî düzenleme yapıldığı, bu nedenle bir karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulduğundan davacı vekili lehine ücreti vekâlet takdirine yer olmadığına, davalı vekili için takdir olunan 1.320,00.- TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından davalı vekili lehine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik olarak süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalıp, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanuna göre 28.06.1982 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece her ne kadar davacının talebi hakkında 6292 sayılı Kanun uyarınca gerekli işlemler yapılarak tapu kaydı üzerindeki 2/B şerhi kaldırıldığından davanın konusu kalmadığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulup kendini vekillle temsil ettiren davalılar yararına vekâlet ücreti takdir edilmişse de 6292 sayılı Kanun gözönünde bulundurularak tarafların leh ve aleyhlerine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3 ve 4. bendinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine “3 - Her iki taraf lehine de, vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 08/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi