Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25350
Karar No: 2015/3857
Karar Tarihi: 05.03.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/25350 Esas 2015/3857 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/25350 E.  ,  2015/3857 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi


    Dava, davacının ... sosyal güvenlik rejimine giriş tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve borçlanma işleminin 5510 Sayılı Kanunun 4/1-a kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti, istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi.......tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 38’inci madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini; Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dâhil edileceğini öngörürken, Uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümlerini saklı tutmuştur.
    Kaldı ki, Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmeler Kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden Uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği bulunmaktadır.
    Konuya ilişkin Türkiye Cumhuriyeti ile ... Cumhuriyeti arasında aktedilen Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 30.maddesinin 1.bent hükmü, bir işçinin Türk mevzuatına tabi olmadan önce .... Sosyal Güvenlik rejimlerinden birine tabi olmuşsa ... mevzuatına ilk tabi olunan tarihin,
    Türkiye’de Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına ilk defa tabi olduğu tarih olarak kabul edileceğini öngörmüştür.
    Nitekim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu sürelerin arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür.
    5754 sayılı Kanunun 79"uncu maddesiyle değişik 3201 sayılı Kanunun "Borçlanma Tutarı ve Borçlanma Tutarının İadesi" başlıklı 4"üncü maddesi, "borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82"nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 32"sidir. Ancak, prime esas asgari günlük kazancın altında olmamak üzere borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı bir miktarda belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir.
    Anılan 5754 sayılı Kanun ile, 3201 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve getirilen ek düzenlemelere birlikte bakıldığında; başvurulacak kuruluşların belirlenmesinde, eski 3"üncü maddede öngörülen değişik hallerden tümüyle vazgeçilmiş ve sadece, Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en on sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği öngörülmüştür. Anılan düzenlemeyle, Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayan kişilerin, 3201 sayılı Kanuna dayalı borçlanma sürelerinin 5510 sayılı Kanunun 4/1-b kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi gerekecektir. Yani kişinin yurtiçinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi sigortalılığı var ise talep tarihi itibariyle en son sigortalılık haline göre 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yapacaktır.
    Yukarıdaki bilgiler ışığı altında;
    1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının Türkiye"de 5510 Sayılı Kanunun 4/1-a kapsamında çalışması bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin borçlanma işleminin 5510 Sayılı Kanunun 4/1-a kapsamında değerlendirilmesine yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-)Davacının 01.01.1992 tarihinde.... Sosyal Güvenlik Rejimine tabi sigorta başlangıcının bulunduğu, 24.12.2013 tarihinde Kuruma verdiği dilekçe ile yurtdışı borçlanması talep ettiği, Kurumun borç tahakkuk cetvelini tebliğinin ardından 18.08.2014 tarihinde 50-TL yurtdışı borçlanması adı altında Kuruma ödeme yaptığı
    nazara alındığında, mahkemece tüm bu maddi ve hukuki olgular değerlendirilerek, davacının ...da ilk defa sigortalı olduğu tarihin Türkiye"de de sigorta başlangıcı olduğunun tespitine yönelik açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi, isabetsizdir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi