14. Hukuk Dairesi 2014/10970 E. , 2014/14725 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2012/435-2014/35
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 15.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.
Somut olayda; davalı, önalıma konu payı, amcası olan K.. B..den temlik aldığını, bedel ödemediğini, tapuda harç yatırılması zorunlu olduğundan belediye emlak rayiç değerinin biraz üzerinde bedel gösterilerek işlem yapıldığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, önalım bedelinin belirlenmesi için keşif yapılmasına karar verilmiş, 15.11.2013 tarihli ikinci oturumda davacıya keşif giderlerini yatırması için kesin süre verilmiştir. Davacı vekili 15.01.2014 tarihli dilekçesiyle önalım bedelinin tapuda gösterilen satış bedeliyle davalının ödediği harç ve masrafların toplamından ibaret olduğunu, keşif yapılarak rayiç değerin belirlenmesine gerek olmadığını belirterek keşif yapılmasına yönelik ara kararından dönülmesini talep etmiş mahkemece, üçüncü oturumda kesin süreye uyulmadığından davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Paylı mülkiyet halindeki bir taşınmazın paydaşı payını karı-kocaya, evlada veyahut akrabaya temlik ederse şeklen satış olarak gösterilen bu aktin gerçekte satış olmayıp miras hakkına bağlı veya hibe gibi maksada yönelik işlem olduğu iddia ve ispat edilirse önalım hakkı ileri sürülemez. (27.03.1957 tarihli, 12/2 sayılı Y.İ.B.K.)
Bu yöndeki savunmanın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Anılan İçtihadı Birleştirme Kararı sözleşmede taraf olan kişinin işlemde muvazaa savunmasında bulunamayacağı kuralının bir istinasıdır.
Davalı dava konusu işlemin esasen bağış niteliğinde olduğunu savunduğundan mahkemece keşif yapılmasına ve yapılacak keşif için gerekli giderlerin davacı tarafından yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru değildir. Davacının iddiaları ve davalının yakın akrabalık ilişkisi bulunduğuna yönelik savunması dikkate alınarak tüm delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.