Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10045
Karar No: 2019/266
Karar Tarihi: 23.01.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/10045 Esas 2019/266 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/10045 E.  ,  2019/266 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 01/09/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve ... vekili ile katılma yolu ile davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... ve ... yönünden husumet nedeniyle davanın usulden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... vekili ile katılma yolu ile davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı; davalılardan ... ve ...’ın yazı işleri müdürü, davalılardan ...’ın imtiyaz sahibi olduğu ... Gazetesi"nin 25/08/2014 tarihli nüshasında, davalılardan ... tarafından kaleme alınan “Milyoner Memurlar” “Üniversiteye Çökmüşler” “Tepeden Tırnağa Herkes Zengin” başlıklı haber ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalılar; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece; dava konusu haberde kullanılan ifadelerin, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile davalılardan ... ile ... yönünden davanın kısmen kabulüne; yazı işleri müdürü olan diğer davalıların yasal sorumluluğu bulunmadığından aleyhlerine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasa"nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 1 ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
    Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki, basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasa"nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Dosya kapsamından; davacı hakkında, ... Üniversitesi tarafından suç duyurusunda bulunulması üzerine, zimmet ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’na aykırılık nedeniyle adli soruşturma yürütüldüğü, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/2422 soruşturma, 2014/1865 sayılı kararı ile atılı suçlardan somut delil elde edilemediği gerekçesi ile 25/07/2014 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, bu kararın yayın tarihi olan 25/08/2014 gününde henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Buna göre yayında belirtilen, davacının sahibi olduğu menkul ve gayrimenkullere ilişkin mal beyanında bulunmadığı hususunun güncel ve görünür gerçekliğe uygun olduğu, yayında geçen davacının şoför olarak üniversitede göreve başladığı yönündeki ifadenin ise yazıda teferruat olarak değerlendirilmesi gerektiği, yayının; toplumun bilgi edinme, basının haber verme hakkı kapsamında kaldığı, habere yönelik toplumsal ilginin bulunduğu, olayın gazetecilik tekniği gereği okuyucunun ilgisini çekecek nitelikte aktarıldığı, özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı, demokratik toplum tarafından meşru sayılabilecek nitelikte, ifade özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığı, davacının kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığı kabul edilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmayıp kararın davalılar ... ile ... yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ile ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi