Esas No: 2020/141
Karar No: 2021/358
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/141 Esas 2021/358 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 14. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Sayısı : 2303-1675
Nitelikli yağma suçundan sanık ...’nın TCK’nın 149/1-h, 53, 58/6 ve 63. maddeleri gereğince 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Elmalı Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.05.2018 tarihli ve 73-150 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince 31.10.2018 tarih ve 2303-1675 sayı ile istinaf başvurusunun esastan reddine, bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesince 15.10.2019 tarih ve 4997-11657 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 28.11.2019 tarih ve 99964 sayı ile;
"Olay günü olan 10.02.2018 tarihinde 18.00-19.00 saatleri arasında mağdur ..."in kendi ikametinin önüne inerek abisi olan tanık ..."i beklediği sırada sanık ..."nın aracı ile birlikte mağdurun yanına yaklaşarak kimlik bilgilerini sorduğu, aracın içerisinde görünen bir şekilde kamera ve çantanın bulunması, aynı zamanda da sanığın mağdura kimlik bilgilerini sorması nedeni ile yabancı uyruklu yaşı küçük mağdurun, sanığı polis zannettiği, sanığın mağdurdan cep telefonunu istemesi üzerine mağdurun üzerinde bulunan cep telefonunu sanığa verdiği, bu sırada aracın başına tanık ..."in geldiği fakat sanığın ..."i araçtan uzaklaştırdığı, daha sonra mağdura araca binmesini söylediği bunun üzerine de mağdurun araca bindiği ve sanığın hareket etmeye başladığı, yolculuk esnasında sanığın mağdura ... atarak cebini karıştırdığı ve mağdurun cebinde bulunan 600 TL"yi aldığı, aracı tenha bir yerde durduran sanığın mağdura vurarak araçtan inmesini söylediği sırada mağdurun koşarak olay yerinden kaçtığı ve yakınlarda bulunan kamyon şoförü tanık ..."a sığındığı incelenen dosya içeriği ile sabittir.
Mağdurun kolluktaki anlatımında olayın 18.00 civarında, mağdurun ağabeyi tanık ..."in kolluktaki anlatımında olayın 18.40 -19.00 saatleri arasında, olay araştırma tutanağında ise olayın saat 18.30 civarında gerçekleştiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu anlatımlar ve tutanak dışında olay saatine ilişkin başkaca bir beyanın dosya içinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. İnternet üzerinde yer alan açık kaynak haritalar üzerinden yapılan incelemede mağdurun sanıkça araca bindirildiği Finike Kale Mahallesi 203. Sokaktan mağdurun tanık ..."tan yardım istediği Gökliman Belediye Tesisleri arasındaki mesafenin yaklaşık 4,5 km olduğu, araçla gidilen çok uzun bir mesafe olmadığı anlaşılmaktadır. Sanığın mağduru ne kadar tuttuğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Mağdurun tanık ..."tan yardım isteme saati güvenlik kamerası kayıtlarına göre saat 20.23"tür. Ancak sanığın elinden kaçarak kurtulan mağdurun bunun üzerinden ne kadar süre geçtikten sonra tanıktan yardım istediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Yine kamera kayıtlarındaki saatin doğruyu yansıtıp yansıtmadığına dair bir tespitin olmadığı da anlaşılmaktadır. Mağdurun anlatımlarından sanığın kendisini saat 18.00 civarında aracına aldıktan sonra oyalanmadan yağmaladığı yere kadar götürdüğü ve akabinde yine oyalanmadan aracından indirdiği, mağdurun yol istikametine gidip tanık ..."dan yardım istediği anlaşılmaktadır. Olayın mağdur ve tanık ..."in anlatımlarında ve olay araştırma tutanağında yazılı saatlere göre saat 18.00- 19.00 zaman diliminde gerçekleştiği incelenen dosya kapsamı ile sabit görülmüştür. Nitekim ilk derece mahkemesinin kabulü de bu yöndedir. Bu kabul Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde de değiştirilmemiştir.
Belirlenen olay saatinin gece sayılan zaman diliminde kalıp kalmadığına gelince; TCK"nın 6/1-e maddesi gereğince Türk Ceza Kanunu"nun uygulanması bakımından gece, güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve güneşin doğmasından bir saat önce biten zaman dilimini ifade etmektedir. Kandilli Rasathanesinden temin edilerek Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, http://bigm-uyap.adalet.gov.tr/portal/ zaman/zaman.html adresinde yayınlanan güneşin batış ve doğuş saatlerini gösterir çizelgeye göre 10.02.2018 günü ... ili Finike İlçesinde güneşin Türkiye saati ile 17.39"da battığı, ancak 14.03.2016 tarih 2016/8589 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 27.03.2016 tarihinden yaz saati uygulamasının kalıcı olarak uygulanmaya başlandığı, bu sebeple çizelgede gösterilen saatlere yılın tüm günleri için bir saat eklenmesi gerektiği, bu hâlde güneşin batış saatinin Finike İlçesi için suç tarihinde 18.39 olduğu, TCK"nın 6/1-e maddesi gereğince geceden sayılan zaman diliminin saat 19.39"da başlayacağı olayın bu saat ve sonrasında gerçekleştiğine dair bir delilin dosyaya yansımadığı, TCK"nın 149. maddesinde yazılı diğer nitelikli hâllerin de olayda gerçekleşmediği gözetildiğinde olayın gündüzleyin gerçekleştiğinin kabulünde zorunluluk olduğu ve sanık hakkında TCK"nın 148. maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiği," görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 14. Ceza Dairesince 18.02.2020 tarih ve 7236-1313 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yağma eyleminin gece vakti gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
10.02.2018 tarihinde katılanın yanına yaklaşan sanığın katılanı arabasına bindirdiği, Suriyeli olan katılanın, sanığın arabasında alet veya cihaz benzeri bir cisim bulunmasından ve yolda kendisinden kimlik sormasından dolayı sanığı polis zannettiği, bu nedenle de yabancı ve küçük yaşta olan katılanın sanığa karşı kendisini baskı ve tehdit altında hissederek cebindeki parayı ve telefonu sanığa vermek zorunda kaldığı, sanığın bu şekilde katılan üzerinde baskı kurarak bir malın teslimine mecbur bıraktığı, olayın olduğu tarih itibarıyla sanığın eyleminin yağma suçunun nitelikli hâllerinden biri olan "gece vakti" kavramına girip girmediğinin değerlendirilmesine geçildiğinde ise olay günü itibarıyla gece vaktinin başlangıcının saat 18.39 olduğu ve söz konusu eylemin de bu saatten sonra gerçekleştiği iddiası ile kamu davası açıldığı,
10.02.2018 tarihli genel adli muayene raporunda; katılanda herhangi bir darp-cebir izi bulunmadığının tespit edildiği,
15.02.2018 tarihli olay araştırma tutanağından; 10.02.2018 tarihinde saat 18.30 sıralarında meydana gelen yağma, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma olayları ile ilgili olarak, katılanın ve abisi olan tanık ...’in olayı gerçekleştiren şahsın gri renkli bir araç kullandığını beyan etmeleri üzerine güzergahta bulunan ve şahsın araca bindiği sokaktan Eski Gümrük Caddesine çıkışa göre sol tarafta kalan Tahtakale Market ve sağ tarafta bulunan ve aracın gidiş istikameti üzerinde bulunan BİM marketten kamera görüntülerinin temin edildiğinin, Tahtakale Market ve BİM Market görüntülerinden geçen araçlar incelendiğinde BİM Market önünden 10.02.2018 tarihinde saat 18.53"te gri renkli bir aracın geçtiğinin, (aynı aracın 19.23 sıralarında ise Hastane istikametinden gelerek BİM market önünden sol tarafa dönüş yaptığı tespit edilmiş) bu aracın Tahtakale Marketten alınan görüntülerle mukayese yapıldığında, bahse konu aracın Tahtakale Market önünden geçmediğinin, bu nedenle olayın başlangıç yeri olan sokaktan bu aracın çıkmış olabileceği ve olayı gerçekleştiren sanığın kullanmış olabileceğinin değerlendirildiğinin, konu ile ilgili olarak Gökliman Plajında bulunan belediyeye ait tesislerdeki kamera görüntüleri incelendiğinde de 10.02.2018 tarihinde saat 18.13.51"de gri renkli Passat Marka aracın Demre istikametinden (aynı zamanda ... Mahallesi Gökliman Mevkisinden Demre iniş yolunun bulunduğu yol istikametinden) geldiğinin ve tesislerin bulunduğu alanda yolun kenarına park ettiğinin, şahsın yaklaşık 4 dakika kadar burada kaldığının ve aracından hiç inmediğinin, saat 18.19 sıralarında da aracın buradan ayrılarak Demre istikametine dönüş yaptığının, kamera görüntüsünden çıkmak üzere iken sağ tarafa sinyal verdiğinin, bahse konu aracın muhtemelen 100 metre ileride sağ tarafta bulunan Gökliman mevkisinden ... mahallesine çıkan yola dönüş yaptığının değerlendirildiğinin belirtildiği,
16.02.2018 tarihli görüntü inceleme tutanaklarında; Finike Gökliman Belediye Tesislerinden alınan kamera kayıtları incelendiğinde, kamera saatine göre saat 18.13.53’de sanığın kullandığı ve içerisinde başkasının bulunmadığı aracı Demre istikametinden gelerek Gökliman Belediye Tesisinin otoparkına park ettiği, bir müddet aracın içerisinde oturan sanığın araç camını açtığı ve bir şeyler içtiğinin görüldüğünün, aracın camlarının koyu renk film kaplı olmasından dolayı araç içerisinin net olarak görülmediğinin ancak sanığın araç içerisindeki hareketlerinin izlenmesi neticesinde araçta başka bir kişinin bulunmadığının anlaşıldığının, daha sonra kamera saatine göre 18.19.39’da tekrar çıkarak geldiği istikamete doğru giderek yeni açılan Gökliman ... yoluna doğru sinyal verdiğinin ve kamera açısından çıktığının görüldüğünün; BİM isimli marketten alınan kamera kayıtları incelendiğinde ise, kamera saatine göre saat 18.51’de sanık adına kayıtlı olan aracın Finike Liman istikametinden gelerek Hastane istikametine doğru hareket ettiğinin, 19.23.16’da da Hastane istikametinden gelerek BİM isimli market önünden sol tarafa dönüş yaptığının görüldüğü,
22.02.2018 tarihli görüntü inceleme tutanağında; Finike Gökliman Belediye Tesislerinden alınan kamera kayıtları incelendiğinde, kamera saatine göre saat 10.18.15’de Gökliman Tesislerinin önüne tanık ...’ın kullandığı kamyonun geldiğinin, 20.19.35’de tanık ...’ın el feneri ile aracın lastiklerini kontrol ettiğinin, 20.23.22’de katılanın koşarak kamyonun yanına geldiğinin, 20.23.55’de katılanın el hareketleriyle tanık ...’ı yanına çağırdığının ve konuştuklarının, 20.27.16’da tanık ...’ın Gökliman tesislerinin içerisine gittiğinin, 20.31.22’de tanık ... ile birlikte Gökliman bekçisinin geldiğinin, saat 20.31.39’da katılan, tanık ve bekçinin konuştuklarının, 20.39.04’de de sivil polis aracının gelip katılanı alarak gittiğinin görüldüğünün belirtildiği,
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun 16.05.2018 tarihli yazısı ekinde gönderilen ve suça konu telefonda takılı olduğu iddia olunan hatta ait 09.02.2018-16.02.2018 tarihleri arasındaki iletişimin tespiti bilgilerine göre; katılanın sanığa verdiğini iddia ettiği telefonda takılı olan 0553...3899 numaralı hat ile en son 10.02.2018 tarihinde saat 19.29.16’da 32 saniyelik görüşme yapıldığı, aynı numaradan en son saat 19.40.01’de 1 saniyelik GPRS bilgisi alındığı, daha sonrasına ilişkin ise herhangi bir kayıt olmadığı,
UYAP sisteminden temin edilen güneşin doğuş ve batış saatlerini gösterir listeye göre; uyuşmazlık konusu eylemin gerçekleştiği 10 Şubat günü, yaz saati uygulaması da dikkate alındığında Finike’de güneşin saat 18.39’da battığı ve gece vaktinin 19.39"da başladığı,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... vekili huzurunda ve tercüman eşliğinde kollukta; Finike ilçesinde boyacı olarak çalıştığını, 10.02.2018 tarihinde saat 18.00 sıralarında abisi olan tanık ... ile birlikte ... isimli abisinin yanına gitmek için evin önüne çıktığını, kapının önünde tanık ..."i beklediği sırada bir arabanın gelerek kendisinden yaklaşık bir metre kadar uzaklıkta durduğunu, arabada bulunan sanığın camı açarak “Sen nerelisin?” diye sorduğunu, kendisinin de Suriyeli olduğunu söylediğini, sanığın kendisine bir kaç şey söylediğini ancak bunları anlamadığını, patronunu arayacağını söylemesi üzerine sanığın cep telefonunu istediğini, kendisinin de içerisinde 0553...3899 numaralı sim kart bulunan Samsung marka cep telefonunu ona verdiğini, kısa bir müddet sonra tanık ...’in yanına gelerek arabanın içine baktığını, sanığın tanık ...’e uzak durması ve eve girmesi için işaret yaptığını, arabanın ön koltuğunun üstünde bir çanta ve kamera olduğunu, sanığı polis zannettiğini, ancak sanığın polis olduğunu söylemediğini, tanık ...’in eve girdiği esnada sanığın kendisine arabaya binmesini söylediğini, nereye gittiğini soran tanık ...’e “Bir şey yok, ben gider gelirim.” dediğini, onun da eve gittiğini, kendisinin de sanığın arabasının ön yolcu koltuğuna oturduğunu, arabanın içerisinde sanığın hâlâ kendisine “Senin kimliğin nerede, nerelisin? Bana illa şimdi kimlik lazım.” dediğini, bunun üzerine sanığın polis olduğuna iyice inandığını, sanığın dediklerinin çoğunu anlamadığını ancak “Ananı sinkaf ederim, götünü sinkaf ederim.” şeklindeki konuşmalarını anladığını, sanığın onu anlamadığı için araba içerisinde bulundukları sırada kendisine ... attığını, sanığın arabayı hastanenin bulunduğu yoldan yukarıya doğru sürdüğünü, çöplüğün bulunduğu yerin ilerisindeki çakıllı bir yerde arabayı durdurduğunu, arabanın içinde bulundukları sırada sanığın ellerini cebine sokarak ev kirası olan 600 TL’yi aldığını, parayı aldıktan sonra da bir şeyler söylediğini ancak kendisinin yine anlamadığını, koluna yavaşça vurarak “Arabadan in!” dediğini, kendisinin de arabadan indiğini, sanığın da arabadan inerek yanına doğru gelmesi üzerine denizin bulunduğu istikamete doğru koştuğunu, bu sırada ana yolda duran bir kamyon gördüğünü, kamyoncuya derdini anlatmaya çalıştığını, onun da polisi aradığını ve bir müddet sonra polislerin geldiğini, telefonunun bulunması için HTS kayıtlarının incelenmesine rıza gösterdiğini, davacı ve şikâyetçi olduğunu,
Cumhuriyet Başsavcılığında; 10.02.2018 tarihi akşamında tanık ... ile birlikte evde oturdukları sırada ...’in “Pazara gidelim.” dediğini, kendisinin de hazırlanıp aşağı indiğini, ..."den arkadaşı olan ... ile telefonda konuştukları sırada bir arabanın gelerek yolun ortasında durduğunu, arabadaki sanığın kendisine seslenerek yanına çağırdığını ve nereli olduğunu sorduğunu, kendisinin de Suriyeli olduğunu söylediğini, daha sonrasında içerisinde 0 553 ... 3899 numaralı hat takılı olan telefonunu istediğini, kendisinin de araç içerisindeki cihaz nedeniyle sanığı polis zannedip telefonunu ona verdiğini, onun da biraz kurcaladıktan sonra telefonu aracın kapı cebine attığını, daha sonra arabaya bindiğini, hastanenin yukarısında bulunan BİM isimli marketin önünden geçerek dağ tarafına doğru çıktıklarını, hastane üzerinde bulunan yoldan aşağıya inerek Gökliman tarafına geldiklerini, sanığın ceplerini yokladığını ve sol cebinde ne olduğunu sorduğunu, kendisinin de para olduğunu söylemesi üzerine bu parayı istediğini, kendisinin de polis olduğunu düşünerek parayı sanığa verdiğini, sonrasında sanığın arabadan inmesini söylediğini, bunun üzerine araçtan indiğini, sanığın da arabanın arka tarafını dolaşarak yanına geldiğini, el işareti ile pantolonunu çıkarmasını işaret ettiğini, kendisinin de tedirgin olduğunu ve etrafa bakıp kimsenin olmadığını görünce koşarak olay yerinden uzaklaştığını, sanığın da arkasından bağırarak yanına gelmesini, herhangi bir şekilde kendisine zarar vermeyeceğini söylediğini, fakat kendisinin onu dinlemeyerek uzaklaştığını, davacı ve şikâyetçi olduğunu,
İstinabe olunan Mahkemede; yola çıktığı sırada olay öncesi tanımadığı sanığın arabayla yanına gelerek nereye gittiğini sorduğunu, kendisinin de sim kart almaya gittiğini bildirdiğini, arabaya bindiği sırada da nereli olduğunu soran sanığın "Gel ben seni çarşıda bırakacağım." dediğini, arabayla Demre yoluna kadar gittikten sonra sanığın "Cebinde ne var?" diye sorduğunu, cep telefonunu ve 600 TL’sini aldığını, arabanın içinde ufak bir kavga çıktığını, sanığın arabadan inmesini söylediğini, kendisinin de arabadan inerek arabanın arka tarafına kaçtığını, sanığın 2-3 dakika kadar sonra 3-4 kişinin geleceğini ve sonrasında kendisini öldüreceğini söylediğini, sonra 3-4 kişinin geldiğini, biraz bekledikten sonra buradan kaçtığını, gördüğü kamyoncuya bu olayı anlattığını fakat onun anlamadığını, bu kişinin restorana giderek 5 dakika sonra tekrar gelip polisi aradıklarını söylediğini, şikâyetçi olduğunu ve katılmak istediğini,
Tanık ... kollukta; ülkesindeki savaştan dolayı 6 ay kadar önce kaçak yollardan Türkiye"ye geldiğini, çalışmak için kardeşi olan katılanın yanına Finike ilçesine gittiğini, 10.02.2018 tarihinde 18.40-19.00 saatleri arasında katılan ile birlikte sebze pazarına gidip alışveriş yapmak için evden çıkmak üzereyken katılanın kendisinden önce gittiğini, 3-5 dakika kadar sonra da kendisinin çıktığını, bu sırada katılanın araba içerisinde bulunan bir kişiyle konuştuğunu gördüğünü, kendisinin de aracın yanına gidip ne olduğunu sorduğunu, araç içerisinde bulunan kişiye camdan baktığında bu kişinin kendisini geri çekerek araçtan uzaklaşmasını ve oturduğu evi göstermesini söylediğini, kendisinin de evin önüne gidip tekrar geri döndüğünde katılanın kendisine eve dönmesini söylediğini, eve dönüp hemen tekrar dışarı çıktığında katılanın arabaya bindiğini ve 211. Sokaktan Hastane istikametine doğru gittiklerini gördüğünü,
Tanık ... aşamalarda; kamyon şoförülüğü yaptığını, 10.02.2018 tarihinde saat 20.30 sıralarında seyir hâlinde iken Gökliman Tesislerinin olduğu yerde aracından ses gelmeye başladığını, aracını Gökliman Tesislerinin önüne park ederek lastikleri kontrol etmeye başladığı esnada karşısına elinde taş olan bir erkek şahsın çıktığını, "Sen kimsin?" diye sorduğu bu şahsın Suriye uyruklu olduğunu anladığını, Türkçeyi tam olarak bilmeyen bu kişinin "Paramı aldılar, dövdü, sövdü." gibi şeyler söylediğini, kendisinin de hemen Gökliman’da bulunan bekçinin yanına giderek olayı ona anlattığını, bekçiyle beraber şahsın yanına gittiklerini, 155 numaralı polis hattını araması üzerine polislerin geldiğini,
Tanık... kollukta; Finike Belediyesinin işletmiş olduğu Gökliman Plajı tesislerinde gece bekçiliği yaptığını, 10.02.2018 tarihinde iş yerinde bulunduğu sırada saat 21.00-22.00 sıralarında tanımadığı, kamyoncu olduğunu söyleyen bir şahsın yanına gelerek "Benim önüme taş almış birisi dikildi, az kalsın çarpacaktım durdum, dilinden anlamıyorum, zar zor anladım, beni Finike"den getirdiler dövdüler, soydular dedi" dediğini, kendisinin de bu kişiye emniyeti aramasını söylediğini ve bu kişinin yanında emniyeti aradığını, yanına çağırdığı katılana kim olduğunu sorduğunu, onun da "Beni arabayla aldılar, buraya getirdiler, dövdüler, soydular." dediğini, bir müddet sonra polislerin gelip katılanı aldığını,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... müdafisi huzurunda soruşturma aşamasında; 10.02.2018 tarihinde saat 18.00 sıralarında Finike ilçesinde kardeşi tanık ... ile birlikte arabayla gezdiklerini, daha sonra aracını Çobanoğlu Market yakınındaki bir yere park edip buradan sigara aldığını, ardından aracına binip yola çıktığını, katılan ile yanındaki başka bir şahsın aracın önünden yukarıya doğru çıktıklarını gördüğünü, aracıyla hastane kavşağının olduğu yere gelip yolun durumunu kontrol etmek için durduğu sırada katılan ile diğer şahsın aracın sol ve sağ taraflarına geçtiklerini, sol tarafa geçen şahsın kapıyı açmaya çalıştığını ancak kendisinin kapıyı kapattığını, katılanın ise sağ taraftaki kapıyı açarak içeri girmeye çalıştığını, kendisinin de panikleyerek kapıyı kapatmaya çalıştığını ancak katılanın aracın içine girdiğini, kendisinin de bir anlık heyecanla hareket ederek, hiç durmaksızın Gökliman mevkisine doğru gittiğini, aynı gün yine saat 16.30-17.00 civarında Gökliman tarafına doğru fotoğraf çekmek amacıyla gittiğini, doğa fotoğrafları çektiğini, bu nedenle sık sık oraya gittiğini, katılan ile Gökliman tarafına geldiği zaman hava kararmış olduğunu, daha sonrasında aracı park ederek katılanı uzaklaştırmak için omzuna bir kere vurduğunu, koltuğunun yakınında bulunan sopayı alarak katılanın olduğu tarafa doğru harekete geçtiğini ancak katılanın kapıyı açıp kaçtığını, katılanı kalabalık olan bir yere veya güvenlik güçlerinin olduğu bir bölgeye getirmek yerine ıssız bir yere götürmesinin sebebinin katılan ile aralarında bir problem varsa şahsen çözmek istemesi olduğunu, katılanın omzuna vurmak dışında ona dokunmadığını,
Mahkemede; olay günü dolaşırken sigara almak için bir markete gittiğini, marketten sigarasını alıp arabasıyla 100-150 metre ilerledikten sonra iki kişinin aracının önünü kestiğini, bir kişinin sol taraftan, katılanın ise sağ taraftan araca binmeye çalıştığını, sol taraftaki kişi ile uğraşırken katılanın sağ taraftan aracın içine girdiğini, bunun üzerine kendisinin oradan ayrıldığını, katılana ... atmaya çalıştığını, hatta bacağına ... attığını, katılanın üzerinde silah olup olmadığını öğrenmek için sol eliyle araba kullanırken sağ eliyle de katılanı aramaya çalıştığını, daha sonra aracı tenha bir yere götürdüğünü, aracı durdurduktan sonra kapıyı açarken katılanın araçtan çıkıp koşmaya başladığını, arkasından gittiği hâlde katılanı yakalayamadığını, 4.000 TL maaş aldığını, ayrıca ek gelirlerinin de olduğunu, aracın içerisinde 10.000 TL değerinde eşyalarının olduğunu, Suriyeli olan katılandan telefon veya para almaya ihtiyacının olmadığını, sadece katılanın bacağına ... attığını, beline de silah var mı diye dokunduğunu, bacağına vurduktan sonra konuşmadığı için bu amaçla hafif bir şekilde yüzüne de dokunur gibi vurduğunu, katılandan konuşmasını istediğini ancak konuşmadığını, sadece arabaya bindiği için bu kişiye "Kimsin, nerelisin?" diye sorduğunu, korktuğu için bunları sorduğunu, ehliyeti olmadığı için sık sık yanına gelip birlikte gezdiği kardeşinin olay günü yanında olduğunu söylediğini, bu ifadesini kabul etmediğini,
Savunmuştur.
TCK"nın "Yağma" başlıklı 148. maddesinde; "Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenmeye yer verilmiştir.
Yağma suçu amaç ve araç hareketlerden oluşan bir suçtur. İlk önce almayı gerçekleştirmek için araç hareketler olan cebir veya tehdit kullanılır, sonrasında bu cebir ve tehdidin etkisiyle malın alınması veya tesliminin sağlanması ile suç tamamlanır.
Yağma, tehdit veya cebir kullanma ile hırsızlık suçlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bileşik bir suç olduğundan, birden çok hukuki değeri korumaktadır. Kendisini oluşturan suçların korudukları hukuki değerler olan kişi özgürlüğü, vücut dokunulmazlığı, zilyetlik ve mülkiyet yağma suçunun da koruduğu hukuksal değerlerdir.
Yağma suçunun oluşabilmesi için, suça konu malın, elinde bulunduran kişiden cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle alınması veya mağdurun malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur kılınması gerekir. Cebir ya da tehdit, bir kişiyi malını teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak amacıyla yapılmalıdır. Cebir ya da tehdidin belirtilen amaçla ve bu şekilde gerçekleştirilmesi, yağmayı mal varlığına karşı işlenen diğer suçlardan ayırmaktadır.
Failin mağdura yönelttiği cebir veya tehdidi, kendisi veya başkasına yarar sağlamak amacıyla malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya zorlamak amacıyla gerçekleştirmiş olması gerekir. Cebir veya tehdit ile malın alınması veya verilmesi arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Yağma suçunun oluşabilmesi için, baştan beri yağma amacıyla hareket eden failin, eylemin başında veya ortasında cebir veya tehdit kullanmasının bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan cebir veya tehdidi kullanmasıdır.
Yağma suçu, bir kişinin malını cebir veya tehdit kullanarak almak suretiyle işlenmiş sayılacağından, unsurları itibarıyla hem zilyetliğe, hem de kişi hürriyetine yönelik bir suçtur. Ancak kişi hürriyetine yönelen saldırı, mal aleyhine işlenen suçun gerçekleşmesi bakımından bir araç niteliğinde bulunduğundan, bu suç sonuç itibariyle "mal aleyhine" işlenen bir suçtur.
TCK"nın 149. maddesinde yağma suçunun nitelikli hâlleri arasında suçun gece vakti işlenmesi hâli de sayılmıştır.
Gelinen bu aşamada “gece vakti” üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır.
TCK’nın "Tanımlar" başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan; "Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi" anlaşılır şeklindeki tanımdan da anlaşılacağı üzere gece vakti güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman dilimini kapsamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
10.02.2018 tarihinde katılanın, ikametinin önüne inerek abisi olan tanık ..."i beklediği sırada sanığın aracı ile yanına yaklaşarak kimlik bilgilerini sorduğu, aracın içerisinde görünür bir şekilde kamera ve çantanın bulunması, aynı zamanda da sanığın katılana kimlik bilgilerini sorması nedeniyle yabancı uyruklu ve yaşı küçük olan katılanın sanığı polis zannettiği, cep telefonunu istemesi üzerine sanığa üzerinde bulunan cep telefonunu verdiği, daha sonra sanığın, katılana arabaya binmesini söylediği, katılanın aracın ön yolcu koltuğuna oturmasıyla da aracı hareket ettirdiği, yolculuk esnasında katılana ... attığı, daha sonra aracı tenha bir yerde durdurarak katılanın üzerini aradığı ve cebinde bulunan 600 TL’sini aldığı, daha sonra katılana vurarak araçtan inmesini söylediği, katılanın da arabadan inip koşarak yakınlarda bulunan kamyon şoförü tanık ..."a sığındığı olayda; katılanın; telefonda konuştuğu sırada bir arabanın gelerek yolun ortasında durduğunu, arabada bulunan sanığın cep telefonunu istemesi üzerine polis sandığı sanığa cep telefonunu verdiğini, sanığın biraz kurcaladıktan sonra cep telefonunu arabanın kapı cebine attığını ve kendisini arabayla Gökliman tarafına götürdüğünü, burada arabadan inerek denizin bulunduğu istikamete doğru koştuğunu, bu sırada ana yolda duran bir kamyon gördüğünü, kamyoncuya derdini anlatmaya çalıştığını beyan etmesi, suça konu telefonda takılı olan hatta ait 09.02.2018 ile 16.02.2018 tarihleri arasındaki HTS kayıtları incelendiğinde; söz konusu hattan en son olay günü saat 19.29"da 32 saniyelik görüşme yapıldığının, ayrıca hattan en son saat 19.40"da 1 saniyelik GPRS bilgisi alındığının, daha sonrasına ilişkin ise kayıt bulunmadığının tespit edilmesi, katılanın olay yerinden kaçarak yardım istediği tanık ...’ın; katılanın saat 20.30 sıralarında yanına geldiğini beyan etmesi, bu beyanını destekler şekilde 22.02.2018 tarihli görüntü inceleme tutanağından katılanın saat 20.23’de tanık ...’ın yanına geldiğinin anlaşılması, olay yeri ile tanığın bulunduğu yerin de yakın mesafede bulunması hususları göz önünde bulundurulduğunda; sanığın uyuşmazlık konusu eylemi 19.40 ile 20.23 saatleri arasındaki bir zaman diliminde gerçekleştirdiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. TCK’nın altıncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince gece vaktinin, güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresini ifade etmesi ve suç tarihi itibariyle eyleminin gerçekleştiği Finike ilçesinde gece vaktinin 19.39"da başlaması göz önünde bulundurulduğunda, eylemin gerçekleştiği 19.40 ile 20.23 saatleri arasındaki zaman dilimin gece vakti olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 08.07.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.