15. Ceza Dairesi 2013/24627 E. , 2016/1621 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın, arkadaşı olan tanık ...... adına tescil ettirdiği ...... plakalı ......... aracını internet üzerinden satışa çıkardığı, internet ilanına istinaden telefonla katılanı arayan sanığın, aracı almak istediğini söyleyerek, katılan ile pazarlık yapmak suretiyle suça konu aracın, 27.750 TL"ye alım satımı ile aracın ..... teslimi ve satışının yapılması hususlarında anlaştıkları, sonrasında sanığın, .... ilçesinde Jandarmaya ait personel servisinin taşımacılığını yaptığını, işlerinin yoğunluğundan dolayı izin alıp gelemeyeceğini mazeret olarak gösterip "TC kimlik numaramı göndereyim, ben aracı eşimin üzerine alacağım, sen benim adıma vekalet çıkart, aracı teslim edip paranı aldıktan sonra dönersin" dediği, bunun üzerine katılanın, sanık adına, satış yetkisi içerir nitelikte vekalet düzenlettirerek, arkadaşı tanık .... ile birlikte ..... iline suça konu araç ile geldiği, burada sanığın, söz konusu aracı, denemek ve para alma bahanesiyle katılandan alıp, bulundukları yerden uzaklaştıktan sonra, adına düzenlenen vekaletname ile aracı aynı gün hakkında beraat hükmü verilen temyiz dışı sanık ..... satarak devrettiği, bu şekilde atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilmeye kadar 53. madde 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.