Esas No: 2021/3885
Karar No: 2022/16473
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3885 Esas 2022/16473 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından sanığın mahkum edildiği belirtiliyor. Ancak Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği, katılana yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve gerekçeli kararın katılana usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ifade ediliyor. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığı durumlarda, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adres olarak kabul edilmesini öngörmektedir. Bununla birlikte, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 21/2. maddelerine göre önce normal tebligat çıkartılması, bila tebliğ iade edilmesi halinde ise adres kayıt sistemi ve yönetmeliği dahilinde tebligatın bu adrese yapılması gerekmektedir. Kararda bu maddelerin uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, katılan ...’ın yokluğunda verilen hükmün, katılanın doğrudan adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine MERNİS şerhi yazılarak yapılan tebliğ işleminin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın katılana usulüne uygun olarak (öncelikle katılanın son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması, bu adrese tebligat yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine MERNİS şerhi yazılarak tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğiyle, tebligat belgesi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenerek ve ek tebliğname de düzenlenerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.