Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12232
Karar No: 2015/3850
Karar Tarihi: 05.03.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/12232 Esas 2015/3850 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/12232 E.  ,  2015/3850 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi


    Dava, 5510 sayılı Kanunun 41. maddesine göre doğum borçlanması yapabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı vekili, davacının 22.01.1977 tarihinde ...."da çalışmaya başladığını, yurtdışı borçlanması yaptırarak, borçlanma bedelini ödediğini, 26.05.1984 tarihinde..... ve 19.04.1990 tarihinde ise ....... isimli çocuklarının dünyaya geldiğini, ancak 13.02.2012 tarihli dilekçesi ile doğum borçlanması yapabilmek için kuruma başvurduğunda talebinin reddedildiği, bu nedenle 5510 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca doğum borçlanması yapabileceğinin tespitini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Sigortalıların Borçlanabileceği Süreler” başlığını taşıyan 41. maddesinin birinci fıkrasının a bendinde düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, 10.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 Sayılı Kanunun 43.maddesiyle değişikliğe uğramış, ilgili madde ile “Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32"si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Değişiklik öncesi 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılara doğum borçlanması yapabilme hakkı tanınmışken, 6552 sayılı Kanunun 43. maddesiyle yapılan değişiklik ile bu ayrım ortadan kaldırılmış ve 5510 Sayılı Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, şartları oluştuğu takdirde doğum borçlanması yapabileceği belirtilmiştir.
    Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında geçirdikleri çalışma sürelerinin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilebilmesi amacıyla 22.05.1985 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceğini öngörmüştür.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 13.2.2002 t., 2002/10-21 E., 2002/70 K. sayılı anılan kararında belirtildiği üzere; Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29’uncu maddesinin 4’üncü bendinde, “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir ...... Sigortasına girmiş bulunması halinde, ...... Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edilir.” Hükmüne yer verilmiş ise de bu hüküm, sözleşmenin 27’inci ve 29’uncu maddeyle bir bütün olarak yorumlanmadıkça tek başına uygulanamaz. Nitekim 29’uncu maddenin 3’üncü bendinde, 27’inci maddeye yollamada bulunularak, “...ancak, sözleşmenin 27’inci maddesine göre bir aylık veya gelir talep etme hakkının mevcut olması halinde, aşağıdaki hükümler uygulanır.” Denmektedir. Kaldı ki, sözleşme hukukunda, sözleşme bir bütün olarak yorumlanıp aleyhe ve lehe olan hükümler birlikte uygulanır. Bu ilke, özel hukuk sözleşmelerinde olduğu gibi sosyal güvenlik sözleşmeleri bakımından da geçerlidir.(Yargıtay Kararları Dergisi, Cilt 28, Sayı 5, Mayıs 2002, s. 685-686.)
    Yukarıda verilen bilgiler ışığı altında, davacının 18 yaşını ikmal ettiği 22.01.1977 tarihinde, ...... sigortasına tabi çalışmalarının başladığı, yurtdışında geçen çalışma sürelerini 3201 Sayılı Yasa kapsamında borçlanarak, 31.01.2013 tarihinde tahakkuk ettirilen borç miktarını ödediği, bu haliyle davacının sigorta başlangıcının 5510 Sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında 22.01.1977 olduğu, nazara alındığında, 6552 Sayılı Kanunun 43.maddesiyle yapılan değişiklik ile davacının her iki doğum borçlanmasını da yapabileceğinin kabulü gerekirken, mahkemece aksi yönde hüküm kurulması, isabetsizdir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma gerekir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi