Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4425 Esas 2020/4465 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4425
Karar No: 2020/4465
Karar Tarihi: 07.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4425 Esas 2020/4465 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/4425 E.  ,  2020/4465 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davacıların murisi ..."in ...Bankası Devrek Şubesinden konut kredisi kullandığını, kredi kullanırken kendisine imzalatılan belgeler arasında ... sigortası poliçesinin de bulunduğunu, bilgisi olmadan bu poliçenin kendisine imzalatıldığını, Salih"in 17.09.2015 tarihinde vefat ettiğini ve poliçe bedelini almaya hak kazandıklarını belirterek, 100.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan delillere göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
    Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçesinin dava dışı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesi mümkündür. Yani, kredi borcunun poliçe teminatından daha düşük miktarda olduğu durumda kredi borcunun artan kısım için bankanın onayına ihtiyaç bulunmamaktadır.
    Dava dışı banka tarafından verilen 07.08.2019 tarihli yazıda, dain müretin sıfatı ile davaya bankaları adına muvafakat vermediklerini, davacıların kredi borcunun 17.09.2015 tarihi itibarıyla 96.516,14 TL olduğu, borcun tamamının ödenmediği, 56.708,29 TL için alacak haklarının devam ettiği, kredinin toplam 51 taksitinin ödendiği, ödenmeyen kısma ilişkin icra takibi yapılmadığı bildirilmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen 30.03.2015 başlangıç 30.03.2018 bitiş tarihli hayat sigortası poliçesi incelendiğinde ise poliçe teminat limitinin 100.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.
    Buna göre, mahkemece öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacıların murisinin ölüm nedeninin, poliçe teminat kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, ölüm nedeninin poliçe teminat kapsamı dahilinde kaldığının anlaşılması halinde, kredi/borç miktarı dışında kalan bakiye teminat miktarı yönünden davacının bu poliçeye/miktara dayalı olarak talep hakkı bulunduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik araştırma ile hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.