Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/7439 Esas 2014/18144 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Bursa 3. Aile Mahkemesi
TARİHİ :14.12.2007
NUMARASI :Esas no: 2007/751 Karar no:2007/1188

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ve "temyiz talebinin reddine" dair 20.11.2013 tarihli ek karar davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkeme kararı, davalıya Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 05.03.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu maddeye göre yapılan tebliğin geçerli olması için, aynı davada aynı adreste tebliğ muhatabına daha önce usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olması zorunludur. Oysa davalıya, dava sırasında belirtilen adreste usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunmamaktadır. Dolayısıyla kararın davalıya Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince tebliği usulsüzdür. Davalı, boşanma kararını nafaka ile ilgili takip sırasında kendisine ödeme emri tebliği ile öğrendiğini ileri sürdüğüne göre, Tebligat Kanununun 32. maddesi hükmü gereğince öğrenme tarihi, tebliğ tarihi sayılacağından, bu tarihe göre davalının 28.10.2013 tarihindeki temyizi süresindedir. Mahkemenin Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebliği esas alıp, temyiz talebini “süre aşımı” sebebiyle reddetmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple, 20.11.2013 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına ve davalının temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava dilekçesinde, davalının adresi ... Mah. Sinema Cd. ... Tic. No:...Diyadin” olarak gösterilmiş, dava dilekçesi tebliğ için bu adrese gönderilmiş, babasının beyanında “muhatabın Bursa’ya taşındığı, açık adresinin tespit edilemediği” açıklamasıyla evrak tebliğ edilmeden iade edilmiş, bundan sonra aynı adreste “aynı konutta oturduğunu” beyan eden babası, A. Ç. 08.08.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, bu tebligat geçerli kabul edilerek, davalının yokluğunda hüküm kurulmuştur. İşyerine gönderilen tebligatın “aynı konutta oturan” açıklamasıyla davalının babasına tebliğ edilmesi usule aykırıdır. Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, yokluğunda hüküm tesisi, savunmayı etkileyen önemli bir usul hatası olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz edilen 20.11.2013 tarihli ek kararın yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple bozularak ortadan kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.09.2014 (Salı)