Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2418 Esas 2014/4283 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2418
Karar No: 2014/4283

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2418 Esas 2014/4283 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/2418 E.  ,  2014/4283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
    Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından 12.09.2013 tarihli dilekçe ile "...Bilirkişi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunmaları üzerine, hâkim tarafından şahsı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve baroya bildirim yapıldığı, Hâkim hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Adalet Bakanlığı"na şikayette bulunulduğu, vekil olarak kendisi tarafından hâkim hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunulduğu..." gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
    Reddedilen Hâkim ...)"in, hâkimin çekilmesini ve reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine ilişkin verilen karar davacı vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar H.M.K."nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığına ve yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.K.’nun 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamayacağı, aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hakimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına geleceği, hiçbir hukuk kuralının, kötü niyetliyi korumayacağı, aksini kabul etmek, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabii hâkim ilkesini de zedeleyeceğinden konuyu inceleyen mercinin H.M.K.’nun 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlaması usûl ve kanunlara uygundur. Ayrıca H.M.K. m.36 gereğince ret nedeni olarak ileri sürülen sebeblerinin yargılamanın taraflarına ilişkin bulunması gerekir. Davanın taraflarını temsilen hareket eden vekillerin kendisinden kaynaklanan sebepler reddi hâkim nedeni olarak ileri sürülemez. Çünkü, vekil davanın asil tarafı olmayıp, müvekkili adına davayı takip etmekte olduğundan, her zaman azledilebilir veya davanın tarafı kendisini başka bir vekil ile de temsil ettirebilir. Bu nedenle, hâkim tarafından, davacı vekili hakkında, disiplin soruşturması yönünden ... Barosuna, cezai soruşturma yönünden Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunulması, vekil tarafından da hâkim hakkında cezai soruşturma yönünden Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunulması durumları, davacı asil ile hâkim arasında bulunan bir
    nedenden dolayı değil, davacı vekilinden kaynaklanan nedenlerden dolayı olduğu, H.M.K.’nun 36. maddesinde belirtilen anlamda reddi hâkim koşullarının bulunmadığı anlaşıldığına göre usûl ve kanunlara uygun görülen merci kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.