Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7579 Esas 2022/16399 Karar Sayılı İlamı

Bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçlarından şüpheliler ... ve... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07/01/2021 tarihli ve 2020/23410 soruşturma, 2021/494 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/03/2021 tarihli ve 2021/823 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23/06/2022 gün ve 24573-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/07/2022 gün ve 2022/100763 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
Müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde özetle; müştekinin... adresinde bulunan taşınmazın maliki olup söz konusu taşınmazın ailesi tarafından kendisine miras kaldığını, son birkaç aydır ... iline gelemediğini, miras kalan evin, kendisi veya kendisinin bilgi ve onayı dâhilinde kimse tarafından kullanılmadığını, müştekinin çevre komşular tarafından aranarak evinin kapısının çilingir vasıtasıyla açıldığı, teyzesi ve teyzesinin eşi tarafından eve kiracı yerleştirildiğinin bilgisi verildiğini, evde bulunan tüm eşyaların şüpheliler tarafından satıldığı şeklindeki şikayet dilekçesi kapsamında başlatılan soruşturma kapsamında, şüphelilerin müştekinin üst soyu (anne-babası) oldukları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 167/1-b. maddesi gereği şahsi cezasızlık halinin bulunduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
1-Müşteki Suna Tilmaç'ın, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 843 esas ve 764 sayılı kararı ile ... 1. Noterinin 25/10/2001 tarihli ve 27575 nolu evlat edinme belgesine istinaden Fatma Tilmaç (Ali ve Beyaz kızı 04/04/1941 doğumlu) tarafından tek başına evlat edinildiği, Fatma Tilmaç'ın 24/04/2011 tarihinde vefat ettiği, ancak müştekiye ait nüfus kaydı incelendiğinde, baba adının "Mehmet", anne adının "Fatma" olduğu, daha önceki kayıtlarında şüphelilerin müştekinin anne ve babası olarak göründükleri ancak nüfus kaydında birtakım düzeltme işlemleri yapıldığı, bu doğrultuda şahsî cezasılık sebebinin bulunup bulunmadığı noktasında tereddütlerin hasıl olduğu, bu kapsamda taraflara ait tüm nüfus kayıtlarının dosya arasına celp edilerek gerektiğinde ilgili nüfus müdürlüğü temsilcisinin huzura davet edilerek söz konusu nüfus kayıtları ile ilgili beyanlarının alınarak sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumlarının takdir ve değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Şahsî cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebep" başlıklı 167. maddesinin yağma ve nitelikli yağma hariç, (onuncu bölüm) mal varlığına karşı suçlar ana başlığı altındaki suçları kapsamına aldığı, hürriyete karşı suçlar ana başlığı altında düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlâl suçununun şahsi cezasızlık sebebi kapsamında olmadığı cihetle, şüpheliler hakkında bu suç yönünden şahsî cezasızlık sebebi uygulanamayacağından itirazın bu yönden de kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun'un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun'un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise Kanun'un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Buna karşın Cumhuriyet savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince Cumhuriyet savcısı tarafından gerekli delillerin toplanmadığı veya araştırmanın olayın özelliğine göre yetersiz ve yüzeysel kaldığının açıkça anlaşıldığı durumlarda, soruşturmanın eksik yapıldığından bahisle, genişletilmesine gerek görürse bu hususu açıkça belirtmek suretiyle CMK’nın 173/3. maddesi uyarınca soruşturmanın genişletilmesi kararı vererek, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir, Cumhuriyet başsavcılığı belirtilen eksikleri tamamlayıp delilleri topladıktan sonra itirazı incelemek üzere dosyayı yeniden Sulh Ceza Hakimliğine gönderecektir. Sulh Ceza Hakimi bu kez dosyayı inceleyip itirazı kabul veya reddedecektir.
İnceleme konusu dosyada, müşteki Suna Tilmaç vekilinin ... Cumhuriyet Başsavcılığına sunmuş olduğu 16/10/2020 tarihli şikayet dilekçesinde özetle; müştekinin... adresinde bulunan taşınmazın maliki olup söz konusu taşınmazın ailesi tarafından kendisine miras kaldığını, son birkaç aydır ... iline gelemediğini, miras kalan evin, kendisi veya kendisinin bilgi ve onayı dahilinde kimse tarafından kullanılmadığını, müştekinin çevredeki komşular tarafından aranarak evinin kapısının çilingir vasıtasıyla açıldığını, teyzesi ve teyzesinin eşi tarafından eve kiracı yerleştirildiğinin kendisine söylendiğini, evde bulunan tüm eşyaların şüpheliler ... ve...tarafından satıldığını belirtmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, şüphelilerin müştekinin üst soyu (anne-babası) oldukları belirtilerek 5237 sayılı TCK'nın 167/1-b. maddesi gereği şahsi cezasızlık halinin bulunduğu gerekçesiyle şüpheliler hakkında atılı hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Dosya içerisinde yer alan müşteki Suna Tilmaç'ın nüfus kaydına göre; müştekinin, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 843 esas ve 764 sayılı kararı ile ... 1. Noterinin 25/10/2001 tarihli ve 27575 No’lu evlat edinme belgesine istinaden Fatma Tilmaç (Ali ve Beyaz kızı 04/04/1941 doğumlu) tarafından tek başına evlat edinildiği, Fatma Tilmaç'ın 24/04/2011 tarihinde vefat ettiği, ancak müştekiye ait nüfus kaydı incelendiğinde, baba adının "Mehmet", anne adının "Fatma" olduğu, daha önceki kayıtlarında şüphelilerin müştekinin anne ve babası olarak göründükleri ancak nüfus kaydında birtakım düzeltme işlemleri yapıldığı, bu doğrultuda şahsi cezasızlık sebebinin bulunup bulunmadığı noktasında tereddüt oluştuğu anlaşılmakla, taraflara ait tüm nüfus kayıtları dosya arasına celp edilerek gerektiğinde ilgili nüfus müdürlüğü temsilcisi de huzura davet edilerek söz konusu nüfus kayıtları ile ilgili beyanları alınıp sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verildiğinden ve ayrıca 5237 sayılı TCK'nın "Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep" başlıklı 167. maddesinin yağma ve nitelikli yağma hariç, (onuncu bölüm) mal varlığına karşı suçlar ana başlığı altındaki suçları kapsamına aldığı, hürriyete karşı suçlar ana başlığı altında düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçu şahsi cezasızlık sebebi kapsamında olmadığından, şüpheliler hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden şahsi cezasızlık sebebinin bulunduğu yapılacak araştırma neticesinde anlaşılsa dahi konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden şahsi cezasızlık sebebinin uygulanamayacağı gözetilmediğinden kanunun öngördüğü şekilde soruşturma yapılmasının sağlanması için itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (...) 2. Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak verilen 26/03/2021 tarihli ve 2021/823 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.