Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/762
Karar No: 2019/1795
Karar Tarihi: 12.02.2019

Zincirleme tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/762 Esas 2019/1795 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, tefecilik suçunu işleyen sanığın mahkumiyetine ilişkin kararı incelerken, suçun zincirleme olarak işlenmiş olması durumunda mahsup hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerektiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, ilgili dosyaların birleştirilerek incelenmesi ve suç tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin, suçun teselsül edip etmediğinin, zincirleme şekilde işlenmiş olması durumunda mahsup hükümlerinin uygulanma imkanının olup olmadığının karar yerinde tartışılmasının gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca kararda, tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verme eylemi olarak tanımlandığı ve suçun mağdurunun aynı kişi olmasının zorunlu unsuru haline getirildiği vurgulanmış ve zincirleme suçunun kapsamının genişletilmesine ilişkin kanun maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
5. Ceza Dairesi         2016/762 E.  ,  2019/1795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zincirleme tefecilik
    HÜKÜM : Davanın reddi

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde atılı suçun "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde yer aldığı, anılan Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu,
    .... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2013 tarih ve 2012/776 Esas, 2013/273 Karar sayılı ilamıyla zincirleme tefecilik suçundan karara bağlanan dava nedeniyle temyiz incelemesine konu tefecilik suçuna ilişkin bu davanın mükerrer olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmişse de; .... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin bahse konu davasında verilen 15/03/2013 günlü kararın Dairemizin 18/12/2018 gün ve 2015/5394 Esas, 2018/9695 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verildiği, söz konusu davada iddianame tarihinin 08/08/2012, suç tarihinin ise 2011 yılı olduğu, keza sanık hakkında 01/06/2016 tarihli iddianameyle 2009 ile 2012 yılları arasında işlediği iddia edilen zincirleme tefecilik suçundan açılan kamu davasının .... 2. Asliye Ceza Mahkemesinde 2017/195 Esas numarasını aldığı


    .../...
    -2-


    ve derdest olduğu, temyize konu bu dosyadaki iddianame tarihinin 25/06/2013, suç tarihinin ise 2012 yılı olduğu anlaşılmakla; davalar arasında sanık ... suç yönünden hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, sanığın eylemlerinin kül halinde zincirleme tefecilik suçunu oluşturabileceği gözetilip, anılan dosyaların getirtilerek incelenmesi, mümkünse davaların birleştirilmesi, kesinleşmişse onaylı suretlerinin getirtilmesi suretiyle iddianame ve suç tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin, suçun teselsül edip etmediğinin, zincirleme şekilde işlenmiş olması durumunda mahsup hükümlerinin uygulanma imkanı olup olmadığının karar yerinde tartışılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi