22. Hukuk Dairesi 2016/24914 E. , 2016/22194 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, hafta tatili, genel tatil ve fazla mesai alacaklarını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, Dairemizin 07.03.2016 tarih, 2014/36016 esas, 2016/6519 karar sayılı kararı ile;"Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile ... Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Hafta tatili çalışmasının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtlarının bulunmadığı, davacının hafta tatili çalışmasının tanık beyanlarına göre tespit edildiği, dinlenen davacı tanıkları ... ve ..."ün davacının hafta tatilinde diğer personelle değişimli olarak çalıştığını, davalı tanığı ... ise davacının hafta tatilinde arada bir geldiğini beyan ettiği anlaşılmış olup yapılan işin niteliği ve tanık beyanları birlikte nazara alınarak davacının ayda iki hafta tatili çalışması yaptığı kabulü ile hafta tatili ücreti hesaplanması gereklidir" gerekçeleri ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına karşı direnilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, dairemizin, direnme kararını 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi bulunmaktadır. Şahit beyanları, ödeme makbuzları ve tüm dosya içeriğine göre davacının en son net 1.650,00 TL ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır.Bozma ilamında ismi geçen davacı şahitlerinin, işyerindeki diğer personelin pazar günleri dönüşümlü çalıştığı yönündeki beyanları değerlendirildiğinde, davacının yedi günde yirmidört saat kesintisiz dinlenmediği kanaatine varılmış ve direnme bozma gerekçesine göre uygun bulunarak Dairemizin 07.03.2016 tarih, 2014/36016 esas, 2016/6519 karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G ITAY K A R A R I
Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 17.012007gün 2007/9-13 esas 2007/17 karar ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 25.06.2008 gün 2008/11-448 esas, 2008/454 karar). Yargıtay İçtihadları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957 /13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucunda verilen bir karara mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz.
Dosya içeriğine göre davacı, davalı işyerinde aylık net 700,00 TL ücretle çalışmaya başladığını, 01.01.2009 tarihinde net 1.100,00 TL, 2009 Temmuz ayında net 1.500,00 TL ve Ocak 2010 tarihinden itibaren en son net 1.650,00 TL ücretle çalıştığını iddia ederek işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının son ücreti net 1.650,00 TL kabul edilmiş, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları hesaplanırken dönemsel ücretler son ücretin asgari ücrete oranlanına göre belirlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesindeki, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.Bu sebeple, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları, davacının son ücreti net 1.650,00 TL kabul edilip dönemsel ücretleri ise iddia edilen miktarlar aşılmadan belirlenerek denetime açık ek rapor ile hesaplanmalı ve şimdiki gibi 1/3 taktiri indirim ile hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştr.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.