18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/34489 Karar No: 2016/17943 Karar Tarihi: 23.11.2016
Hakaret - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/34489 Esas 2016/17943 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkumiyet kararı verdiği davada temyiz isteğinin reddi nedeninin bulunmadığını belirterek hükümleri bozdu. Kararda, mahkeme kararlarının inandırıcı ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerektiği belirtilerek, daha önce verilen hükmün Yargıtay'ın bozma kararıyla hukuki geçerliliğini yitirdiği durumlarda, Yargıtay'ın tüm verilerin açık şekilde gerekçelere yansıtılmasını talep ettiği ifade edildi. Aynı zamanda, hüküm verilen sanığın yokluğunda yargılamaya devam edilerek savunma hakkının kısıtlanmasının CMK'nın 196/1 maddesine aykırı olduğu ifade edildi. Hüküm kurulurken, hakaret suçunun haksız tahrik altında işlendiği kabul edildiği için özel hüküm olan TCK'nın 129. maddesi yerine genel tahrik kurumunu düzenleyen aynı kanunun 29. maddesi uygulanması gerektiği vurgulandı. Kanuna aykırı olarak sanığın temyiz nedenleri kabul edildi ve yargılama bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verildi. Kanun maddeleri: Anayasa'nın 141, CMK'nın 34 ve 230, TCK'nın
18. Ceza Dairesi 2015/34489 E. , 2016/17943 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1- Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkân verecek biçimde olması gerekir. Daha önce verilen hükmün, Yargıtay’ın bozma kararıyla hukuki geçerliliğini yitirmesi karşısında, Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın fiiline ilişkin hukuki nitelendirme yapılması gerekirken, somut olayda sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ve hangi nedenlerle ile haksız tahrik uygulandığına dair deliller tartışılıp değerlendirilmeden, gerekçesiz hüküm kurulması, 2- Aynı yargı çevresinde başka suçtan hükümlü bulunan ve “duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulması” hususunda karar verilmemiş olan sanığın, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulmak suretiyle, CMK’nın 196/1. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, 3- Kabule göre de; Hakaret suçunun, haksız tahrik altında işlendiğinin kabulü karşısında, özel hüküm olan TCK"nın 129. maddesi yerine genel tahrik kurumunu düzenleyen aynı Kanunun 29. maddesi ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.