13. Hukuk Dairesi 2016/31094 E. , 2019/11974 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca duruşmalı temyiz edilmiş ise de, dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, “... Evleri Satış Sözleşmesi” ile davalıdan ... ilçesi 189 ada 27 parselde yapılacak olan B-2 Blok, 69 numaralı daireyi satın aldığını, davalı tarafından verilen ilanlarda, satış maketlerinde ve planlarda basketbol sahaları, tenis sahaları, çocuk oyun alanları, büfe, çocuk kulübü, personel yeri, otoparklar, yüzme havuzları, jimnastik salonu, kafe ve diğer peyzaj ve sosyal alanların etrafı çevrili site içinde gösterildiğini, ancak yapılan araştırma sonucunda da bu sosyal tesislerin kamuya ait arazi içerisinde bulunduğunun anlaşıldığını, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini, bu durumun eksik ve ayıplı işler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, açıklanan nedenle konutunun değer kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 9.700,00- TL"nin 07.06.2005 itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...Ş., talebin zamanaşımına uğradığını, davacıya satılan malda herhangi bir ayıbın bulunmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, eksik ve ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 9.371,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, "".. mahkememizce de gizli ayıp olarak değerlendirilmiş ve derhal tespiti mümkün olmayıp zamanla ortaya çıkıp anlaşılan bu gizli ayıbın yukarıda belirlenen yapı ruhsatı düzenleme tarihi ile dava tarihi arasındaki geçen süre içinde zamanaşımı süresinin dolmadığı ve bilirkişiler tarafından tespit edilen gizli ayıp miktarının mahkememizce de kabul edilmesi sonucu.."" gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; somut olayda; 4077 sayılı Yasada düzenlenen “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklikler nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir (Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.11.2011 gün, Esas No: 2011/13-350, Karar No: 2011/700 Sayılı İlamı). Bu tespitten sonra davalının zamanaşımı itirazının incelenmesinde; mahkemece her ne kadar yapı ruhsatı düzenleme tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolmadığı kabul edilmişse de; davalının cevap dilekçesinde davacıya konutun teslim tarihinin 03.09.2002 tarihi olduğunu belirttiği, yine ibraz ettiği “Daire Teslim Tutanağı”nda da teslim tarihinin 03.09.2002 tarihi olduğu ve davacının da daire teslim tutanağına herhangi bir itirazının olmadığı anlaşılmaktadır. Eldeki dava 23.10.2012 tarihinde açılmış olup, teslim tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Hal böyle olunca mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.