10. Hukuk Dairesi 2021/1852 E. , 2021/8366 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı .... yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12"inci maddesine göre, tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine yapılır.
Bir ticaret şirketinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Zira, şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder. Şirket davada taraf olarak kalmayı sürdürür; yalnız, şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, İstanbul 2001, s. 935, aynı yönde görüş için bkz. İlhan E. Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 6. Bası, İstanbul 1975, s. 209). Ancak ortaklık, ticaret sicilinden kaydı silininceye kadar tüzel kişiliğini korur. Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder (Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Temel Esaslar, 10. Baskı, 2011, s. 511; İsmail Doğanay, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C. II, 4. Baskı, 2004, s. 1309).
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.06.2009 gün ve 2009/11-173 E. -2009/247 K. sayılı ve 14.3.2012 tarih ve E. 2011/12-850, K. 2012/147 sayılı ilamlarında da; iflas eden şirketin ticaret sicilinden kaydı silinmekle dava ve taraf ehliyetinin sona ereceği kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına göre, Ticaret Sicil Memurluğundan gelen yazı cevabına göre ... Ltd. Şti. hakkında 12.12.2014 tarihinde iflas açılmasına karar verildiğinin bildirildiği, Kocaeli 4. İcra Dairesinin cevabında ise, iflas tasfiye dosyasında idare memurlarının 22.05.2019 tarihinde istifa ettikleri ve henüz İİK 223 gereğince yeni iflas idaresi oluşturulamadığının bildirildiği; gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin Kocaeli 4. İcra Dairesi Müdürlüğü (2014/1 sayılı iflas dosyası)" ne tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre anılan davalı şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, iflasına karar verilmiş olması ve kesinleşmesi halinde, davalı şirket hakkında verilen iflas kararı nedeniyle, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK"nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK. md.218) usulü benimsenmişse de bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) ait olması nedeniyle, iflas müdürlüğünce yetkilendirilmiş kimseye gerekçeli karar tebliği sağlanmalı, ikinci alacaklılar toplantısı yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa tarihi belirlenmeli, şirket kaydının terkin edilmiş olması halinde ise davalı şirketin ihya edilmesi için yasal prosedür işletilmek suretiyle, şirketin ihyasına dair karar alındıktan sonra, belirlenecek tasfiye memuruna gıyabi hüküm yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 16/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.