19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15384 Karar No: 2018/562 Karar Tarihi: 12.02.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15384 Esas 2018/562 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, icra takibine konu olan bonoda imzasının kendisine ait olduğunu ancak okuma yazması olmadığını ve içeriğine vakıf olmadığı için senet bedelinden sorumlu tutulamayacağını belirterek borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı talep etmiştir. Mahkeme, davacının imzanın kendisine ait olduğunu inkar etmediği ancak senede karşı iddiasını yazılı delil ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Yargılama usulüne dair açıklamalar yapılıp, ön inceleme aşamasından sonra nihai karar verilebilmesi için belirli şartların gerçekleşmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Mahkemenin belirli şartlar olmadığı halde nihai karar vermesi hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Hüküm BOZULMUŞ, davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak HMK m. 206, 114-115, 116-117, 142, 138-142, 143 vd., 147 gösterilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/15384 E. , 2018/562 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının icra takibine konu edilen bonodaki imzanın kendisine ait olduğunu ancak okuma ve yazmasının olmadığını, içeriğine vakıf olmadığı senet bedelinden sorumlu tutulamayacağını, davalıya takip öncesi yapılan ödemelerin borçtan mahsup edilmediğini belirterek bonoya dayalı icra takibinden borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senet metni altındaki imzayı inkar etmeyen davacının sebepten mücerret olan senet ile ilgili ileri sürdüğü iddialarını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini,davacının okuma yazma bilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında senet düzenlenmekle borçlu davacı tarafından borcun sona erdiğinin yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği, HMK"nın 206. maddesinin imza atamayanların durumunu düzenlediği ve somut olayda davacının imza atamama durumunun bulunmadığı ve imzanın inkar edilmediği, davacının senede karşı iddiasını yazılı delil ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK. hükümlerine göre yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar, davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılama ve hükümdür. Davanın açılması üzerine dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Ön incelemede öncelikle dava şartları (HMK m. 114-115) ve ilk itirazlar incelenir (HMK m. 116-117). Dava şartları mevcutsa ve ilk itirazlar yerinde değilse iddia ve savunma içinden tarafların uyuşmazlık noktalarının neler olduğu belirlenir. Taraflar ön inceleme duruşmasında sulhe teşvik edilir. Ön inceleme duruşmasından sonra mahkemece hak düşürücü süreler ve zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’iler incelenerek karara bağlanır (HMK m. 142). Mahkeme ön inceleme aşamasından sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK m. 138-142). Ancak mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zamanaşımı def’inin dinlenebilir olması gerekir. Mahkemece bu nedenler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse HMK’nun 143 vd. maddeleri uyarınca tahkikat aşamasına geçilmeli ve özellikle HMK’nun 147. maddesi uyarınca taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilmelidir. Mahkemece 6100 sayılı HMK hükümlerinde öngörülen yargılama kesitlerine uyulmadan yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.