21. Hukuk Dairesi 2016/7020 E. , 2018/1480 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalıya ait işyerinde 02/08/2012-15/07/2013 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği,başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde iş yerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının 07/08/2012-25/12/2012 tarihleri arasında geçen çalışmasının ...Ltd. Şti."ne ait ... sicil sayılı işyerinde, 26/12/2012-05/07/2013 tarihleri arasında geçen çalışmasının ise ...A.Ş"ye ait ... sicil sayılı işyerinden bildirildiği,V... Ltd. Şti."nin ... A.Ş"ye devrediliği ve davacının ihtilaflı dönemin tamamında davalıya ait evde bahçe bakımı ve bekçilik işlerinde çalıştığının tespitini böylelikle bu dönemde bildirilen çalışmalarının iptali ile davalıya ait işyerinde çalıştığının tespitini talep ettiği halde Mahkemece bu yönde araştırma yapılmadığı gibi dinelenen tanık beyanları davacının çalışma süresinin tespiti yönünden hüküm kurmaya yeterli değilidir.
Yapılacak iş, ...A.Ş."yi davaya dahil etmesi için davacıya süre vermek, ... sicil sayılı ve ... sicil sayılı işyerlerinin ihtilaf konusu dönem bordrolarında kayıtlı çalışanların beyanlarına başvurarak bu işyerlerinde davacının çalışması bulunup bulunmadığını tespit etmek, ... Kurumu, zabıta, emniyet ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği,süresi ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak,gerçek çalışma olgusunu ve çalışma süresini somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de, davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi gerektiği halde her iki davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.