17. Hukuk Dairesi 2013/10931 E. , 2015/444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacılar vekili ile asıl ve birleştirilen davada davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın 19/05/2009 tarihinde müvekkillerinin eşi/babası ..."ın sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması nedeniyle destek ...’ün vefat ettiğini ve motosikletin hasarlandığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500,00 TL araç hasar bedeli ile davacı eş ve çocuk için ayrı ayrı 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini eş ... için 40.670,88 TL’ye, çocuk ... için 10.204,88 TL’ye yükseltmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, kazada vefat eden ... ...’ın müvekkilinin oğlu olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini 17.165 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücü ..."in % 85 oranında, müteveffa sürücü ...’ün %15 oranında kusurlu olduğu, araç hasarının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davada davacı eş ... için 18.409,45 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 9.000 TL manevi tazminatın, davacı çocuk ... için 10.204,88 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 9.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, araç hasarı talebinin reddine, birleştirilen davada davacı baba için 17.165,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 7.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, asıl davada davacılar vekili ile asıl ve birleştirilen davada davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacı eşin evlenme ihtimalinin olay tarihi itibarıyla değerlendirilmesinde ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, asıl ve birleştirilen davada davalı ... A.Ş. vekilinin tüm, asıl davada davacılar vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı, araç hasarı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Asıl davada davacılar vekili, murise ait motosikletin kaza sırasında hasarlandığını ileri sürerek araç hasarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Muris ... adına kayıtlı ... plakalı Mondial marka FY100-5 tip 2006 model motosikletin kazaya karıştığı sabittir. Her ne kadar davacılar tarafından araç hasarına ilişkin tespit yaptırılmamış ise de, mahkemece davacıların bu hususta sunacakları delilleri varsa araştırılması, aracın modeli, yılı, değeri, çarpışma noktaları, hızı ve diğer hususlar dikkate alınarak araçta oluşabilecek hasarın değerlendirilmesi için uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hiç bir araştırma yapılmadığı halde ispat edilemediği gerekçesiyle araç hasarı talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
3) Asıl davada davacı tarafça davadan önce ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/84 D.iş sayılı dosyası üzerinden kusur yönünden tespit yaptırmıştır. Tespit masrafları yargılama giderlerinden olup, sarf edilen bu masrafların da hükümde yargılama giderleri arasında gösterilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleştirilen davada davalı ... A.Ş. vekilinin tüm, asıl davada davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün asıl davada davacılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.574,94 TL kalan harcın temyiz eden davalı ...A.Ş"den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 19.01.2015 gününde Üye A.Orhan"ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava destekten yoksunluk ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; dava kısmen kabul edilmiş, Daire çoğunluğu davalıların sair temyiz itirazını reddederek, davacı eşin evlenme şansının kaza tarihi itibarıyla değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilerek karar bozulmuştur.
Destekten yoksunluk tazminatı, ölüm sonucunda geride kalan ve destek alan kişilerde oluşan maddi kaybın-destek kaybının talefisine dönük tazminat türü olup, desteklik kanıtlandıktan sonra destek tutarının hesaplaması amacıyla gözönünde tutulan kriterlerin tamamı dikkate alınarak yapılan bir farazıye hesabıdır. Ancak, gerek yargısal inançlar ve gerekse Borçlar Kanununun 75. maddesi gereğince, destek zararının hesabında mahkemece, karar tarihine en yakın tarihin esas alınmasıdır. Zira tazminat hesabı, hüküm tarihindeki en son veriler dikkate alınarak yapılır ve gerçek veriler varken, varsayımlara göre değerlendirme yapılması, gerçek zararın tespiti ilkesine aykırılık oluşturur.
Bu konuda gerek öğretide gerekse yargısal inançlarda birlik bulunmaktadır. (... Ölüm Nedeniyle Destekten Yoksunluk. Seçkin Kitabevi sayfa 291) Yargıtay ..."nun 2.2.2011 tarih 2010/4-712 Esas, 2011/4 Karar sayılı kararında "rapor tarihindeki yaşın evlenme şansının değerlendirilmesinde esas alınması gerekir", ....17.1.1972 tarih 24111-135 sayılı kararında "hüküm tarihindeki yaşı",...nin 7.2.2013 tarih ve 2012/839 Esas, 2013/1958 Karar sayılı kararında "rapor tarihindeki yaşının" ..."nin 26.5.2009 tarih 3166-7102 sayılı kararında da "hesap tarihindeki yaşının" evlenme şansının değerlendirilmesinde esas alınması gerektiği" kabul edilmiştir.
O halde mahkemece, davacı eşin evlenme şansının karar tarihine en yakın tarihteki yaşı dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir iken, olay tarihi verileri esas alınarak hesaplama yapılması doğru değildir. Karar bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekir iken, Daire çoğunluğu tarafından bu hususun bozma nedeni yapılmasına katılmıyorum.