20. Hukuk Dairesi 2014/1486 E. , 2014/4249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 74 parsel sayılı 8.220 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 80 yazım numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tarla niteliği ile ... adına tesbit ve tescil edilmiş, daha sonra 101 ada 62, 63 ve 64 sayılı parsellere ayrılmıştır. 101 ada 62 ve 64 parsel sayılı sırasıyla 1.165,92 m2 ve 1.673,66 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliği ile ... ve ortakları adlarına tapuda kayıtlıdır. 101 ada 64 sayılı parselin beyanlar hanesine "30.1.1986 tarihinde TEK lehine 252,39 m2"lik alanda daimi irtifak hakkı" şerhi konulmuştur.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli 101 ada 62 ve 64 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kayıtlarının iptali, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, davalıların elatmalarının önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine, davalıların elatmalarının önlenmesine, lehine şerh konulan TEK davada taraf olarak gösterilmediğinden şerhin silinmesi isteminin reddine karar verilmiş, Orman Yönetimi tarafından 101 ada 64 parselin beyanlar hanesindeki şerh yönünden temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.02.2012 gün ve 15996-2088 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesindeki haciz, irtifak ve kamulaştırma şerhlerinin silinmesini de istediğine ve ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddeleri karşısında, ormanlar üzerinde herhangi bir şerh konulamayacağına göre, mahkemece, 101 ada 64 parsel üzerinde lehine irtifak hakkı şerhi konulan TEK Genel Müdürlüğüne (yeni adı ... Genel Müdürlüğü) dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiye, Tebligat Kanunu ve Tüzüğüne uygun şekilde tebliğ edilerek, delil ve belgeleri istenmeli, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve ... Genel Müdürlüğü davaya dahil edildikten sonra, 101 ada 64 sayılı parselin tapusunun iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesine ve ... lehine konulan irtifak şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan taşınmazın tapu kayıtlarının iptali, tescil, elatmanın önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhin silinmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
1) Davalının tapu iptal ve tescil ve irtifak hakkının silinmesi kararına yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli 101 ada 64 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve ormanlar üzerinde irtifak hakkı kurulamayacağına, ancak; idareler arası yapılacak işlemlerle irtifak hakkının her zaman düzenlenebileceğine göre, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır, davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali ve irtifak şerhinin silinmesi yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalının elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte, taşınmaz davalılar adına tapuda kayıtlı olup, davalı idare lehine de irtifak hakkı tesis edilmiş olduğundan idareninin dava konusu taşınmazda haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve elatmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali ve şerhin silinmesi yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.