Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2360
Karar No: 2012/10205
Karar Tarihi: 09.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/2360 Esas 2012/10205 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/2360 E.  ,  2012/10205 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... ve müşterekleri, dahili davalılar Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.06.2011 gün ve 316/158 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi dahili davalılar ... vekili ile Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Dava, TMK.nun 713/2.maddesindeki ölüm nedenine dayanarak açılmış tapu kaydının iptaliyle tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, TMK.nun 713/2.maddesindeki kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ile dava konusu 4534 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm süresinde davalılardan Hazine ile ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Davalı Hazine vekili, her ne kadar süresinde yerel mahkeme kararını temyiz etmiş ise de, sonradan verilen dilekçe ile temyiz itirazından vazgeçilmiştir. Vazgeçme dilekçesi ekinde sunulan, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nün 20.10.2011 gün 32736 sayılı yazısında temyiz itirazından vazgeçme 4353 sayılı Kanunun 34.maddesine göre uygun görüldüğünden, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının REDDİNE,
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazına gelince; dava, mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu kaydının iptali ile tescil isteğine ilişkindir. Bu tür davaların, tapu kaydında malik olarak gösterilen tüzel ya da gerçek kişiler aleyhine, gerçek kişi maliklerin ölü olması durumunda ise mirasçılarına yöneltilmesi gerekir. Dava konusu 4534 ada 4 parsel, ... adına tapuda kayıtlı olup, dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre 11.09.1984 tarihinde ölmüştür. Somut olayda; dava, kayıt malikinin mirasçılarıyla birlikte tapu kaydına göre malik sıfatı bulunmayan ...’na da yöneltilmiştir. Yukarıda belirtilen açıklamalar karşısında, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu yönde olumlu olumsuz karar verilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca belediyeye ilişkin olarak BOZULMASINA ve 226,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Uşak Belediye Başkanlığına iadesine
    09.11.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif)


    KARŞI OY


    Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 4534 ada 4 nolu parseli 10.09.1988 tarihinde satın aldığını, kayıt malikinin bu yeri 19.07.1978 yılında Ali Yılmaz isimli kişiye sattığını, Ali Yılmaz’dan davacının haricen aldığını, taşınmazın öncesinin 937 ada 42 nolu parsel olduğunu, İmar Kanununun 18. maddesi uygulaması yapıldığını, böylece dava konusu parselin müstakilen oluşturulduğunu, vekil edeninin bu yere bina yaptığını, zilyetliğin iyi niyetli olarak 20 yıldan fazla süre ile devam ettiğini açıklayarak davalıların murisi adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, 21.12.2010 tarihli 14 nolu oturumda mahkeme tarafından resen davacı vekiline iş bu davanın TMK.nun 724 ve 713/2. maddeleri gereğince hangi dava türü olduğu açıklattırılmış, davacı vekili “… bizim talebimiz temliken tescil değildir, arsa bedelini ödedik ikinci kez ödemek istemiyoruz talebimiz, dava konusu taşınmazın 20 seneyi aşkın süredir kullanan müvekkil adına tescil istemine ilişkindir….” biçiminde beyanda bulunmuş iş bu beyanının HUMK.nun 151. maddesi gereğince imzası ile onaylamıştır. Mahkemece aynı oturumda 1 nolu ara karar gereğince TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca açılmış olan iş bu tescil davası nedeniyle Hazine ve Belediyenin davaya dahil edilmesi için davacı vekiline bir sonraki oturuma kadar süre verilmiştir. Davacı vekili her iki kamu kurumunu davaya dahil etmiştir. Davalı ... mirasçıları adına çıkartılan tebliğatlar dosya içerisindedir. Uşak Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.03.2006 tarih, 2006/ 512 – 459 Esas, Karar sayılı veraset belgesine göre: 1933 doğumlu ...’un 11.09.1984 tarihinde öldüğünü, mirasçısı olarak, ...... ... ve ...’ın kaldıkları anlaşılmıştır.
    Davaya dahil edilen Belediye Başkanlığı husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Dahili davalı Hazine davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının davasının TMK.nun 713/2. maddesindeki ölüm sebebine dayalı olarak koşulları gerçekleştiğinden kabulüne, dava konusu 4534 ada 4 nolu parselin ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içerisinde Belediye Başkanlığı vekili ile Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Hazine vekili, 28.10.2011 havale tarihli dilekçesi ve ekindeki Muhakemat Müdürlüğünün 32736 sayılı yazıları gerekçe gösterilerek “… dahili davalı olarak davaya katılmış olup kararın temyizinde Hazine yararı bulunmadığında 4353 sayılı Kanunun 34. maddesi uyarınca kararın temyizinden vazgeçilmesi uygun görülmüştür….” Yazısı uyarınca temyizden vazgeçilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu parsele ilişkin tapu kaydı getirilmiştir. 4534 ada 4 sayılı parsel 185 m2 olarak arsa niteliğiyle tam mülkiyet üzere imar uygulaması sonucunda 01.11.2004 tarihinde ... adına tescil edilmiştir. Beyanlar hanesinde “ üzerindeki kargir 1 katlı bina ...’ya aittir şerhi mevcuttur.” Fen bilirkişi .... ... ... tarafından düzenlenen 06.08.2009 Hakim havaleli rapora göre; dava konusu parselin 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uygulaması ile oluştuğunu, öncesinin 937 ada 42 nolu kadastro parseli olduğu, kadastro parselinin paydaşları olarak: ..., ... ..., ... ..., ... ..., ... ..., ... ve davalıların miras bırakanı ... oldukları yazılıdır. Dava dilekçesinde sözü edilen harici satış sözleşmeleri dosya içerisinde bulunmaktadır. Mahallinde keşif yapılmış, uzman bilirkişiler dosyada mevcut kroki ve raporlarını mahkemeye sunmuşlardır. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir.
    Uyuşmazlık, arazi kadastrosu çalışmalarında davalıların miras bırakanı ve diğer paydaşlar adına tespit ve tescil edilen 937 ada 42 nolu ana parselin paydaşlarının tapulu yeri haricen satmaları sonucu satın alan kişilerin üzerine inşaat yapmaları nedeniyle daha sonraki süreçte zemindeki eylemli durumun 2981/3290 yada 3194 sayılı yasanın 18.maddesi uygulamasıyla yasal duruma getirilmesi çalışmaları sonucunda tapuda paydaş olanlara imar parsellerinin oluşturulduğu ancak tapulu yerin haricen satın alan ve bina yapan kişilerin eylemli durumunun imar parsellerinin beyanlar hanesinde gösterilmesi nedeniyle imar uygulaması sonucunda oluşan tapuların böyle bir dava sonucunda iptal edilebilinip edilebilinemeyeceğinde ve tapulu taşınmazların haricen satışının geçerli olup olmayacağında ayrıca TMK.nun 713/2 .maddesindeki ölüm sebebine dayalı olarak açılmış olan davanın dinlenip dinlenmeyeceğinde ve kayıt malikinin ölüm tarihine göre halen de terekesi elbirliği mülkiyet üzere olması sebebiyle bir kısım mirasçısının kabul beyanlarının geçerli olup olmadığında toplanmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, TMK.nun 713/2. maddesindeki ölüm sebebine dayalı olarak açılan davalar koşulları oluştuğu takdirde Anayasa Mahkemesinin yürütmenin durdurulması ve iptal kararı verilinceye kadar açılan ve kesinleşen davalarda geçerli idi. Ne var ki, Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 tarih, 2009/58 Esas - 2011/15 Karar sayılı ve 02.04.2011 günlü Resmi Gazetede yayınlanan yürürlüğün durdurulması ve bilahare gerekçeli kararı gereğince ölüm sebebine dayalı olan davalar TMK.nun 713/2. maddesinden çıkartılmıştır. Artık yürütmenin durdurulması tarihinden itibaren açılacak bu tür davaların dinlenme olanağı yoktur. Ancak, yürütmenin durdurulması tarihi itibariyle açılmış ve derdest olan davaların meri Anayasanın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi kararları makable şamil olmayacağından ilk etapta iş bu durdurma ve iptal kararının derdest davalara uygulanmayacağı biçiminde düşünülse dahi aynı anayasanın 152/3. maddesi gereğince ve kamu düzeni dikkate alınarak Anayasa Mahkemesinin yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarının derdest davalara uygulanacağı kuşkusuzdur. Nitekim, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin, 14. Hukuk Dairesinin , 20 Hukuk Dairesinin ve Hukuk Genel Kurulunun kararları bu yöndedir. Somut olayda davacı tarafın tapulu taşınmazı haricen satın aldığı 10.09.1988 tarihinden davanın açıldığı 12.09.2007 tarihine kadar TMK.nun 713/2. maddesindeki koşullar gerçekleşmemiştir. Kaldı ki, tapulu taşınmazların haricen satışı TMK. 706, BK 212, Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca geçerli değildir. Tüm bunlardan ayrı olarak dava konusu 4534 ada 4 nolu parsel 18. maddesi uygulaması ile oluşmuştur. 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uygulaması idari işlemdir. İdari işlem, idari yargıda iptal edilmediği sürece ayaktadır. Hukuki varlığını sürdürmektedir. Bu nedenle iş bu davanın Adli Yargıda değil İdari Yargıda görülmesi gerekir. Bir başka anlatımla Mahkeme bu nedenle görevsizlik kararı vermesi gerekmektedir. Tüm bunlardan ayrı olarak TMK.nun 713/2. maddesindeki ölüm sebebinde son mirasçı olarak Hazine yasal hasımdır. Dolayısıyla ister doğrudan doğruya isterse dahili dava yolu ile husumet yöneltilsin doğrudan doğruya Hazineyi etkilemektedir. Dosyada mevcut veraset belgesine göre bir kısım mirasçıların davayı kabul etmeleri ,miras bırakanlarının terekesi elbirliği mülkiyet üzere olması ve davacının 3. şahıs durumunda bulunması sebebiyle sonuca etkili değildir. Davalı Hazinenin temyizden vazgeçme gerekçesi de bu sebeple yasal görülmemiştir.
    Tüm bu gerekçelerden eldeki davanın reddine karar vermek gerekirken, TMK.nun 706, BK 212, Tapu Kanununun 26. maddelerine, Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 tarih, 2009/58 Esas – 2011/15 Karar sayılı kararına ve 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi ile TMK.nun 649, 701 ve 702. maddeleri vs. diğer sebeplere aykırı olan iş bu kararın bozulması gerekirken kabulü doğru olmamıştır.
    Hazinenin temyiz itirazları ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan yasal nedenlerle yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken: Uşak Belediyesi hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmediğinden bahisle bozulması doğru olmamıştır. Açıkladığım sebeplerle Sayın çoğunluğun bozma gerekçelerine katılamıyorum. Kararın açıkladığım bu nedenlerle bozulması gerektiği kanaatindeyim. 09.11.2012

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi