13. Hukuk Dairesi 2012/28931 E. , 2013/8699 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı ..., avukat olan davalıya ... 1.AHM.nin 2002/677-2003/106 sayılı dosyasıyla DSİ aleyhine istimlaksız el koyma ve ecrimisil davasını takip ve sonuçlandırmak üzere vekalet verdiğini, davalının bu davayı takip edip sonuçlandırdığını, ilam gereğince DSİ den 07.11.2003 tarihinde 46.250 TL, 10.12.2003 tarihinde 36.375 TL olmak üzere toplam 82.625 TL yi tahsil ettiğini, bu meblağdan 13.11.2003 tarihinde 10.000 TL 18.12.2003 tarihinde 20.000 TL olmak üzere 30.000 TL yi ödediğini, 52.625 TL sini uhdesinde bıraktığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine ücretten kaynaklanan ... 2.İcra Md.nün 2004/181 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz üzerine en son ... 2.AHM.nin 2010/101 esas sayılı dosyasında yargılama sonucunda müvekkilinden 23.958,50 TL ücret alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, bu miktarın davalının uhdesinde kalan miktardan mahsubuyla, fazladan uhdesinde tuttuğu 28.666,50 TL ndan 12.2891,50 TL 07.11.2003, 16.375,00 TL nin ise 10.12.2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen dosyalar ile diğer davacılar da davalı avukatın ilama dayalı olarak tahsil ettiği alacaktan uhdesinde vekalet ücreti adı altında fazladan para bıraktığı ileri sürülerek bu meblağların faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmişlerdir
Davalı, zamanaşımı def"ini ileri sürmüş ve esastan da davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet ilişkisine dayalı olarak davalı avukatın müvekkilleri adına tahsil ettiği paradan vekalet ücreti adı altında fazladan meblağı uhdesinde tuttuğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacılar, ... 1.AHM.nin 2002/677-2003/106 sayılı dosyasıyla DSİ aleyhine istimlaksız el koyma ve ecrimisil davasını takip ve sonuçlandırmak üzere davalıya vekalet verdiklerini, davanın lehlerine sonuçlandığını, davalı avukatın tahsil edilen alacağın bir kısmını kendilerine ödediğini, ancak daha sonradan haklarında vekalet ücretinin tahsili yönünde icra takibine giriştiğini, itirazları üzerine ... 2.AHM.nin 2010/101 esas sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasında davalının vekalet alacağının bulunmadığı gibi hak ettiği vekalet ücretinden daha fazla parayı da müvekkillerine ödemeyerek uhdesinde tuttuğunun anlaşılması üzerine bu paranın iadesini sağlamak için eldeki davayı açmışlardır. Davalı avukatın vekalet ücreti alacağı için davacılar aleyhine yürütttüğü takibe vaki itirazın iptali davasında verilen ret kararı 24.1.2011 tarihinde temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Mahkemece, taleplerin BK.unun 126/4 e göre 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, 128. maddeye göre zamanaşımının başlangıcının alacağın muacccel olduğu tarih olduğu, bunun da kamulaştırmasız el atmaya ilişkin dosyanın karar tarihi olan 21.02.2003 günü olduğu, BK.nın 133 maddesinde öngörülen zamanaşımının kesilmesi söz konusu olmadığı gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmakta olup, vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup; işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK.nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Bu nedenle de vekilin aldıklarını geri verme borcunda zamanaşımı vekalet ilişkisi sürdükçe işlemez. Bir başka deyişle zamanaşımı vekalet ilişkisinin istifa azil, ölüm vs. gibi sebeplerle son bulması yada vekilin hesap vermesi ile işlemeye başlar. Somut olayda, ise davalı vekil uhdesinde tuttuğu paranın bu kısmının vekalet ücreti olayın hapis hakkının kullanmış, ne var ki dairemizden onanarak kesinleşen dava dosyasında fazla olan parayı uhdesinde tuttuğu kesinleşmiştir. Bu durumda zamanaşımının başlangıcı bu kararın kesinleştiği tarih olup bu karar 24.1.2011 tarihinde onanarak kesinleşmiştir. Bu halde, haklarındaki takibe itiraz eden, bir kısmı da menfi tespit davası açarak vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını tespit isteyen davacılar yönünden BK 126/4. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin dava tarihleri itibari ile henüz dolmamış olduğu gözetilerek işin esasına girilip neticesine göre hüküm kurulmalı iken yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 21,15TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.