
Esas No: 2014/15691
Karar No: 2015/429
Karar Tarihi: 19.01.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/15691 Esas 2015/429 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ...vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ...aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ...’ya onun da davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep ve dava etmiş yargılama sırasında davayı bedele dönüştürmüştür.
Davalı ... vekili, davalı ... ve davalı ...davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, verilen yetkisizlik kararının Dairemizin 27/06/2011 gün ve 2010/11129 Esas ve 2011/6696 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda son malik olan ...’in kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması nedeniyle bu davalı yönünden davanın reddine davalı ...’ya yapılan satışta ise bedel farkı bulunduğu gerekçesiyle bu davalının bedel ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ...vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 4. kişinin davaya dahil edilip edilmemesinin davacının takdirinde olmasına, dahil edilmesi durumunda davanın reddi halinde taraf olarak vekalet ücretine de hak kazanmasının tabii bulunmasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının, satılan taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen konum ve durumuna göre hesap edilen gerçek değerin tapuda gösterilen bedele göre mislini aşan miktara ulaşacağının bilinen hayat tecrübelerine uygun düşmesine bedel farkının bulunduğu durumda 3. kişinin iyiniyet iddiasını ileri sürememesine göre de davalı borçlu ve 3. kişinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/6/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinin yazılmış olmasına karşın mahkemece nisbi vekalet ücreti tayini isabetli değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, davacı vekili ile temyiz eden davalıların vekillerinin temyiz itirazlarının bu yönden kabulü ile 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve diğer davalıların vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve diğer davalıların vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan "10.050,00” ve “10.500,00” ibarelerinin çıkarılarak yerine “1.200,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.