Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/503 Esas 2020/6224 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/503
Karar No: 2020/6224
Karar Tarihi: 22.12.2020

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/503 Esas 2020/6224 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, çocuğun nitelikli cinsel istismar suçundan mahkum edilmiştir. Mağdurun ifadeleri ve tüm dosya içeriği incelendiğinde, sanığın suçu işlediği kesinleştirilmiştir. Ancak, diğer sanıklarla ilgili beyanlarının birbirlerine karşı delil olarak kullanılamayacağına dair husus gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı kanuna aykırıdır ve BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 30. maddesi (hata hükümleri)
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1. maddesi (durumun gerektirdiği hallerde tutuklama ve gözaltına alma)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 318. maddesi (durumun gerektirdiği hallerde duruşma yapılması)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi (kararın bozulması)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 230. maddesi (kararın gerekçesinin eksik olması)
14. Ceza Dairesi         2019/503 E.  ,  2020/6224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınıp, hükmolunan ceza miktarına göre sanık ... müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Mağdurenin soruşturma evresindeki beyanlarında sanık ..."le kesinlikle ilişkiye girmediğini beyan etmesi, savunma, sanık ile aralarında menfaat uyuşmazlığı bulunmasına rağmen soruşturma evresinde aynı müdafi eşliğinde alınan diğer sanık savunmalarının sanık ... aleyhine delil olarak hükme esas alınamayacak olması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Sanıklar ... ile suça sürüklenen çocuk ... haklarında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
    Sanıklar ile suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki mağdurenin kendilerine on beş yaşını bitirdiği yönünde beyanda bulunduğuna dair savunmaları, mağdurenin ifadeleri ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
    Dairemizin 19.06.2017 gün ve 2014/8708 Esas, 2017/3421 Karar sayılı ilamında sanıkların birbirleri aleyhine beyanlarının olması ve aralarında menfaat uyuşmazlığı bulunmasına rağmen aynı müdafi eşliğinde alınan soruşturma evresindeki savunmalarının birbirleri aleyhine delil olarak kullanılamayacağı bozma nedeni yapılmasına rağmen bozma üzerine yapılan yargılama sonunda yeni hüküm kurulurken anılan hususun gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ile suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.