15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/27947 Karar No: 2016/1550 Karar Tarihi: 11.02.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27947 Esas 2016/1550 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir Asliye Ceza Mahkemesi, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığı mahkum etti. Ancak, sanık temyiz etti ve Yargıtay tarafından hükmün gerekçeli olmadığı gerekçesiyle bozuldu. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği, gerekçenin hükmün dayanaklarını açıklaması ve dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini göstermesi gerektiği belirtildi. Kanıtların denetime uygun bir şekilde değerlendirilmeden hüküm kurulması Anayasalara ve CMK'nın bazı maddelerine aykırı olduğundan, sanığın temyiz itirazları yerinde görüldü ve hüküm bozuldu. Kanun maddeleri; TCK’nın 155/2, 62, 52, 53/1. maddeleri, Anayasanın 141. maddesi, CMK'nın 34 ve 230 maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
15. Ceza Dairesi 2013/27947 E. , 2016/1550 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay C.G.K.’nın 21/05/2002 95/252 sayılı kararı ile benzer bir çok kararda açıklandığı üzere; mahkemece kararları “gerekçeli” olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141. maddesine göre de “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır.” Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Gerekçe, dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde “denetime elverişli” , yeterli ve yasal olmalıdır. Bir hüküm, sorun, gerekçe ve sonuç kısımlarından oluşmalı, gerekçede suçun yasal unsurları başta olmak üzere sabit ve muhakkak sayılan olaylar ve eğer kanıt başka olaylardan çıkarılmışsa bunlar gösterilmeli, hangi kanıtlara neden itibar edildiği, hangilerinin geçersiz sayıldığı vurgulanıp, ortaya konulmalıdır. İddia, savunma ve kanıtlar “denetime elverişli biçimde” değerlendirilip, ortaya konulmadan, hangi delillerin elde edildiği ve hangilerine itibar edildiği belirtilmeden “gerekçesiz” hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141/3. CMK’nın 34 ve 230 maddelerine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.