17. Hukuk Dairesi 2018/4995 E. , 2020/4455 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, Asıl davada 24/05/2013 tarihinde Mehmet Karakuş idaresindeki aracın, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğU motorsiklete çarpması sonucunda müvekkilinin yaralandığını, kazada araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı ... şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu belirterek şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini 15.253,10 TL ye yükseltmiştir.
Davacı vekili birleştirilen 2016/610 E. sayılı davada/meydana gelen kaza nedeni Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1178 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, iş bu dosyanın birleştirilmesini, bakiye tazminat miktarı olan 11.021,74 TL maddi tazminatın davalıda
temerrüt ve kalıcı maluliyete ilişkin davanın açılış tarihi olan 16/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birlşeştirilen 2017/1394 E. sayılı davada 3.662,50 TL geçici iş görmezlik tazminatının faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, 55 SV 282 plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda iş bu dava ile birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne, 26.274,84 TL kalıcı maluliyet tazminatı ile 3.662,50 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 16/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bozmadan önce yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalar davacının yolcu olarak bulunduğu araç ile karşı araç arasında meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının uğradığı cismani zarara ilişkin olarak karşı aracın ZMM sigortacısına karşı açılmış maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafından bozmadan önce yürütülen yargılamada hükme esas alınan 20.05.2014 tarihli hesap raporunda, davacının gerçek zararının 15.253,10 TL olduğu hesaplanmış, davacı tarafca bu miktar ıslah edilmiş mahkemece Davacının davasının kısmen kabulü ile gerçek zarar üzerinden %10 tutarındaki hatır taşımasından kaynaklı indirim düşüldükten sonra 13.727,80 TL tazminatın davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, 1.525,30 TL yönüyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin asıl dava yönünden verilen kararı davacı tarafca karşı aracın ZMM Sigortacısının hatır taşıması indiriminden yararlanamayacağından bahisle temyiz edilmiş, Dairemizce davacının temyiz talebi kabul edilerek davacının taşınması ile ilgisi bulunmayan davalı lehine hatır taşıması gerekçesi ile tazminattan indirime gidilerek karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek karar bu yönüyle bozulmuştur.
Dairemiz bozma ilamından sonra mahkemece dosya yeniden tazminat hesabı yapılmak üzere aktüeryaya tevdi edilmiş ve güncel verilere göre (2017 yılı)hesaplanıp bulunan kalıcı ve geçici iş göremezlik zararına, davacı tarafından, birleşen iki ek dava ikame edilmiştir. Davalı ... Şirketince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, mahkemece davalının itirazı değerlendirilmemiş ve raporda belirlenen tazminatlara göre asıl dava ve ek davalarda karar verilmiştir.
Oysa ilk karara karşı davacının karşı araç lehine hatır taşıması indrimi yapılamayacağından bahisle temyiz yoluna başvurduğu davacının hükmedilen tazminata hesaplama yönünden temyizi olmadığından kararın davacı yönünden kesinleştiği bozma ilamının kapsamında belirtilen yönler dışında, davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, bozma sonrası benimsenen aktüer raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan vakalar karşısında mahkemece; bozma öncesindeki kararda esas alınan 20.05.2014 tarihli rapor yönünden davalı taraf lehine oluşan kazanılmış hakkın korunmasını temin etmek üzere asıl davada bozma öncesi belirlenen tazminata göre hatır taşıması indirimi yapılmaksızın karar verilmesi ve birleşen davalarda da davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.