Esas No: 2019/26070
Karar No: 2022/5293
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/26070 Esas 2022/5293 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, sahte banka veya kredi kartı üretmek ve kullanmak suçlarından hükümlü bulunmuştur. Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde ise, sanığın mağdur adına sahte abonelik sözleşmesi düzenletmesi suçunun Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu tespit edilmiştir. Ancak, basit yargılama usulüne ilişkin hükümler içeren geçici 5. madde nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen \"hükme bağlanmış\" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa'ya aykırı olduğu tespit edildiği için, yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. madde, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi ve CMK'nin 251/3. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresi itibariyle kabulünde yasal olanak bulunmayan sanığın duruşma talebinin CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddi ile, dosya üzerinden yapılan incelemede;
1- Sanık hakkında katılan ... A.Ş ve mağdur ... Bank A.Ş’ye karşı sahte banka veya kredi kartı üretme ve sahte üretilmiş banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle yarar sağlama suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
Yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, sübuta, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, lehe hükümlerin uygulanmadığına, zararı giderdiğine, eylenin tek suç olarak değerlendirilmesi gerektiğine, 7188 sayılı Kanundan faydalanmak istediğine ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
a- Hüküm tarihinden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz." hükmü karşısında; sanığın mağdur adına ... A.Ş’den kablolu TV için sahte abonelik
sözleşmesi düzenletmek şeklindeki eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve önödeme kapsamında olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu anlaşılmakla; sanığa önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde özel belgede sahtecilik suçundan hükümler kurulması,
b-Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin "01.01.2020 tarihi itibariyle... hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda .... basit yargılama usulü uygulanmaz" bölümündeki "hükme bağlanmış" ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesinde de aynı güvencelere yer verilerek "lehe kanunun uygulanması ilkesi" benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün "hükme bağlanmış dosyalarda" uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı CMK.nın geçici 5. maddesinin (d) bendindeki "hükme bağlanmış" ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren CMK.nın 251/3. maddesinin uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.