15. Hukuk Dairesi 2017/143 E. , 2018/3118 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, yüklenici tarafından personel ve amortisman giderleri nedeniyle maddi ve manevi zararların doğduğundan bahisle dava açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz olunmuştur.Davacı vekili, davalılardan ... ve ..."ün yöneticisi oldukları diğer davalı şirket ile taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davalıların Ulaştırma Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşlemesi Genel Müdürlüğü"ne tarihsiz,daha sonra da 16.08.2010 tarihli şikayet dilekçesi verildiğini, dilekçelerde davacı şirketin davalıdan ihale ile aldığı havalimanının güvenlik ve aydınlatma ile çevre yolu inşaatında yolsuzluk, usulsüzlük ve rüşvet-hırsızlık gibi suçlar işlendiği yönünde ithamlarda bulunduğunu, imalatların hatalı olduğu, malzemenin başka arazi ve çevre bahçelerden çekildiği, bu sebeple davacı şirket müteahhidi ... "nın ... Ağır Ceza Mahkemesi"nde yargılandığı, müfettiş soruşturması sonucunda da iddiaların gerçek olmadığın anlaşıldığı gibi, 5 ay süren soruşturma sebebi ile davacı şirketin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek 5-6 fazladan personel ve amortisman gideri gibi ödemelerden kaynaklanan maddi zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL"nin, manevi zarar nedeniyle de 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, şikayet hakkının kötüye kullanıldığından bahsedilemeyeceğinden bahisle manevi tazminat istemi ve kanıtlanamadığından maddi tazminat istemi reddedilmiştir.
Mahkemece, sözleşme ilişkisi bulunan davacı şirket ile davalı şirket arasında çıkan ihtilaflar nedeniyle davalı tarafından davacı şirket hakkında idare nezdinde şikayette bulunulduğu, yine ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/437 Esas sayılı dosyasında davacı şirket yetkilisi ve davalı şirket yetkilisi haklarında dava açıldığı, sanıkların hırsızlık suçundan mahkum edildikleri, ceza kararının henüz kesinleşmediği, ... 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nde iftira suçundan davalı şirket yetkilisi ... hakkında da dava açıldığı, ceza dava dosyalarını ve kesinleşmelerinin beklenmesine gerek olmadığı, davalının şikayet hakkını kullandığının kabulü gerektiği ve şikayet hakkının kötüye kullanıldığından bahsedilemeyeceğinden bahisle dava reddedilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat istemiyle ilgili kanıtlanamadığı yönündeki gerekçesi yerindedir. Manevi tazminat yönünden ise, davacı şirketin kişilik haklarının saldırıya uğradığının ispatlanması gerekmektedir. Gerçekten de gerçek kişiler gibi tüzel kişiler de sosyal onur sahibidirler kişisel haklarındandır. Tüzel kişiler de, kendisine düşen görevi dürüst güvenilir bir biçimde yerine getirme niteliği olması bekler, bu nedenle tüzel kişiler de sosyal onur ve mesleki itibarlarına yapılan saldırılara karşı korunmalıdır. Ancak, bu hususun kanıtlanması zorunludur (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 14.05.1970 gün 1944/4053 sayılı, 13.12.1979 gün 10088/14000 sayılı). Davacı taraf davacı şirketin tüzel kişililiğine yapılan saldırı sonucu tüzel kişiliğin haklarının zarar gördüğünü kanıtlayamamıştır. Bu sebeple manevi tazminat isteminin bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamakla birlikte sonucu itibariyle kararın düzeltilerek onanması HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca uygun bulunmuştur.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan gerekçeyle mahkeme kararının gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.