Esas No: 2021/5125
Karar No: 2022/16523
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/5125 Esas 2022/16523 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda suçtan zarar görenlerin usulüne uygun olarak haberdar edilmediği ve dava sürecine katılabilmesi için olanak tanınmadığı belirtilerek, tebliğ işlemlerinin usule aykırı olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, gerekçeli kararın suçtan zarar görenlerin bilinen son adreslerine öncelikle iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Adres bilgileri iade edilmesi halinde değişirse, adres kayıt sistemindeki adresin esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri de ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Kararın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 21/2. maddeleri
- Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun 23/1-8. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü anlaşılan müşteki ...’in 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkının bulunduğu, suçtan zarar görenin, sanık hakkında açılan davadan usulüne uygun olarak haberdar edilmediği ve davaya katılabilmesi için olanak tanınmadığının, haklarında katılma kararı verilen katılanlar ... ve ...'nun yokluklarında verilen kararın tebliği gerektiği halde, kendilerine gerekçeli kararın tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde bilgi ve belgeye rastlanmadığı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, katılan ...'ın duruşmadaki ifadesinde bildirdiği bilinen son adresine doğrudan “MERNİS adresi” ibaresi ile tebligatın çıkarıldığı, katılan ...'ın ise duruşmada bildirdiği adres yerine doğrudan mernis adresine tebligatın çıkarıldığı yapılan tebliğ işlemlerinin usule aykırı olduğunun anlaşılması karşısında; gerekçeli kararın müşteki ..., katılanlar ... ,..., ..., ...'a usulüne uygun olarak öncelikle bilinen son adresine, iade edilmesi halinde adres kayıt sisteminde kayıtlı bulunan adresine tebliğ edilmesi, tebligat belgesi ve sunulması halinde temyiz dilekçesi de eklenerek, ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 11/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.