Esas No: 2022/1288
Karar No: 2022/16550
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1288 Esas 2022/16550 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/1288 E. , 2022/16550 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İlk derece mahkemesince sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 5237 sayılı TCK’nın 245/1, 168/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 8 kez ayrı ayrı 10 ay hapis ve 160,00 TL adli para cezasına hükmedildiği, sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesince davanın yeniden görülmesine karar verilerek, duruşma açılıp ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e, 168/1 ve 62. maddeleri uyarınca 8 kez ayrı ayrı 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, vasıf değişikliği nedeniyle hükmün temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır'' ve aynı Kanunun 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz isteminin, mağdurların tamamının yargılamanın çeşitli aşamalarında şikayetçi olmadıklarını, zararlarının giderildiği beyan ettiklerine, müvekkilinin samimi olarak ifadelerinde belirttiği gibi birkaç kontör yükleme işlemi dışında başka bir eylemi olmadığına ve meydana gelen zararın müvekkili ve ailesi tarafından karşılandığına, dosyada alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğuna ve dosya kapsamı ile uyumlu olmadığına, eksik inceleme ve araştırma ile müvekkilinin mahkumiyetine karar verildiğine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, katılanın ve mağdurların zararlarının banka tarafından karşılandığının, sanık tarafından gerçekleştirilen herhangi bir iade veya zarar tazmini olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; kabule göre de etkin pişmanlığın soruşturma aşamasında gerçekleştiği değerlendirilerek, kurulan hükümlerde 2/3 oranında indirim yapıldığı halde, uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nın 168/1 maddesi yerine aynı Kanun'un 168/2 maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden verilen kararlar hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Ceza Dairesi’nin kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 11.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.