11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3237 Karar No: 2020/5967 Karar Tarihi: 19.10.2020
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/3237 Esas 2020/5967 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/3237 E. , 2020/5967 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulaması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır.” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen 2. fıkrasındaki “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükümlerine aykırı olarak, yokluğunda verilen kararın sanığın sorgusunda bildirdiği ...” adresi yerine, doğrudan farklı bir adres olan MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca 02/01/2013 tarihinde muhtara tebliği işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanık müdafinin öğrenme üzerine 19/09/2019 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik“ suçunun Kanun‘daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, “12/11/2007“ olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun‘un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 19/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.